ÖZTÜRKLER
Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, 8 Mart’ın yalnızca bir kutlamadan ibaret değil; aynı zamanda eşit haklar, fırsatlar ve adalet için farkındalık yaratma günü olduğunu söyledi.
Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle mesaj yayımladı.
Öztürkler, mesajında şunları kaydetti.
“Kadınlar, sevginin, emeğin, fedakârlığın ve gücün en güzel temsilcileridir. Hayatın her alanında varlıklarıyla ilham veren, toplumu şekillendiren, başarılarıyla dünyaya yön veren tüm kadınlara minnettarız.
Bu özel gün, yalnızca bir kutlamadan ibaret değil; aynı zamanda eşit haklar, fırsatlar ve adalet için farkındalık yaratma günüdür. Kadınların hayallerini özgürce gerçekleştirebildiği, şiddetten ve ayrımcılıktan uzak bir dünya için hep birlikte mücadele etmeliyiz.
Demokrasinin gelişmesi ve insan hakları standartlarının yükselmesiyle birlikte kadın hakları mücadelesinde ciddi mesafeler kat edilmiştir. Kadın hakları alanında gerçekleştirilecek reformlar, kadınların tüm dünyada güvenli ve etkin biçimde varlıklarını koruyabilmeleri noktasında hayati önem taşımaktadır.
Bu duygu ve düşüncelerle emekleri, sevgi dolu yürekleri ve fedakarlıklarıyla dünyaya anlam katan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten duygularımla kutluyor, sağlık ve mutluluklar diliyorum.”
ARIKLI
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle mesaj yayımlayarak, kadınların toplumdaki yerinin ve haklarının bir günle sınırlanamayacak kadar değerli olduğunu vurguladı.
“Geçtiğimiz günlerde yaşanan trajik olay, hepimizi derinden sarsmıştır. Bu acı olay, görmezden gelinemeyecek bir gerçeği bir kez daha gözler önüne sermiştir: Kadınları sömüren, onurlarını hiçe sayan sistemlere karşı daha kararlı adımlar atmak zorundayız. İnsan ticareti ve sömürü, hiçbir toplumun kabul edemeyeceği suçlardır ve bunlara karşı mücadele etmek hepimizin sorumluluğudur” diyen Arıklı mesajını şöyle sürdürdü:
“Devlet olarak, kadınların güven içinde yaşayabileceği bir düzeni sağlamak, adaletin işlemesini garanti altına almak ve toplumsal farkındalığı artırmak görevimizdir. Kadınların yalnızca bir gün değil, her gün hak ettikleri değeri görmeleri için kararlı adımlarla ilerlemeliyiz.
Bu vesileyle, hayatın her alanında mücadele eden, emeği ve onuru için direnen tüm kadınlara saygılarımı sunuyorum. Adil ve eşit bir toplum inşa etmek için hep birlikte çalışacağımıza olan inancımı vurgulamak isterim”
ÇAVUŞ
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında, kadınların toplumun temel direği, emeğin ve üretimin vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurguladı.
Hüseyin Çavuş, kadınların tarımdan sanayiye, eğitimden bilime kadar hayatın her alanında büyük başarılara imza attığını belirterek, "Kadınlarımızın azmi, fedakârlığı ve emeği, ülkemizin kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadır" dedi.
Tarım sektöründe kadın üreticilerin katkılarına dikkat çeken Çavuş, "Özellikle tarım sektöründe, toprağı işleyen, üretimi büyüten, alın teriyle soframıza bereket katan kadın üreticilerimiz, sürdürülebilir tarımın gelişmesi ve kırsal kalkınmanın güçlenmesi adına büyük katkılar sunmaktadır" şeklinde konuştu.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı olarak kadın üreticilerin her zaman yanında olduklarını belirten Çavuş, "Tarımda kadının güçlenmesi, üretimde daha fazla söz sahibi olması ve kırsal ekonomiye katkısının artırılması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Kadınlarımızın emeği, bilgisi ve üretim gücü, sürdürülebilir tarımın geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Onların desteklenmesi, tarımın verimliliğini artırırken aynı zamanda gelecek nesillere daha güçlü bir üretim modeli bırakmamızı sağlayacaktır" dedi.
Bakan Hüseyin Çavuş, mesajının sonunda, "Bu duygu ve düşüncelerle, toprağı işleyerek üretime katkı sağlayan, emeğiyle ülkemizin tarımsal gelişimine yön veren kadın üreticilerimizin yanı sıra, hayatın her alanında fedakârlıkları, bilgileri ve emekleriyle topluma değer katan tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, sağlık, mutluluk ve başarılarla dolu bir yaşam diliyorum" ifadelerini kullandı.
CENGİZ
Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) Merkez Komite Üyesi Zehra Cengiz, kadınların kurtuluşunun, işçi sınıfının eşit ve özgür bir dünya mücadelesine katılmasıyla mümkün olduğunu belirtti.
Cengiz 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yazılı açıklama yaptı.
1857’de New York’lu kadın işçilerin, eşit işe eşit ücret ve 18 saatlik çalışma süresinin 10 saate indirilmesi talepleriyle başlattıkları grevde, kilitli kaldıkları fabrikada çıkan yangında 129 kadın işçinin hayatını kaybettiğini ifade eden Cengiz, bu trajik olayın, kadın emeği mücadelesinin sınıfsal temelini oluşturduğunu kaydetti.
“Günümüzde emekçi kadınlar, ekonomik krizlerin, savaşların ve ekolojik yıkımın yükünü en ağır şekilde taşırken, burjuva düzeni onları sahte çözümlerle oyalamaktadır” diyen Cengiz, kadın mücadelesinin, kapitalist düzen içinde reformlarla çözülemeyeceğini, gerçek özgürlüğün ancak örgütlü mücadeleyle mümkün olduğunu belirtti.
Kadınların ezilmesinin yalnızca erkek egemen sistemle sınırlı olmadığını, bugün emperyalist savaşları finanse eden, çokuluslu şirketleri yöneten ve işçi sınıfını sömüren birçok burjuva kadın yönetici olduğunu ifade eden Cengiz, “Onların varlığı, kadın emeğinin sömürüsünü ortadan kaldırmaz aksine onu derinleştirir” dedi.
Zehra Cengiz, “Kadın ya da erkek, hiçbir insan tek başına mücadele ederek barışın yolunu açamaz. Kadın emeğinin ve bedeninin sömürüsünü ortadan kaldıracak olan, işçi sınıfının devrimci mücadelesidir” ifadelerini kullandı.
YİĞİTER
Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Kadın Meclisi Sözcüsü Hediye Yiğiter, 8 Mart’ın kadınların insanca yaşam ve eşitlik için verdikleri mücadele ve dayanışmanın günü olduğunu belirtti.
BKP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Yiğiter, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, tüm dünyada olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da erkek egemen kapitalist sömürü sisteminin, kadının özgürleşmesi ve eşitliğinin önündeki en büyük engel olduğunu belirtti.
“Kadınlar olarak mücadelemizin temeli her türlü ayrımcılık ve cinsiyetçilikten arındırılmış eşit, özgür, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum ve dünyayı kurmaktır." diyen Yiğiter, ataerkil kapitalist dünyayı reddettiklerini kaydetti.
Yiğiter, Kıbrıs’ta federal çözüm, barış ve demokrasi mücadelesine de kararlılıkla devam edeceklerini belirtti.
OYMEN
KTMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Beste Oymen, 8 Mart için yayımladığı mesajda, kadınların direnmeye ve dünyayı değiştirmek için çalışmaya devam ettiğini kaydetti.
Oymen, “Bizler Gıda Mühendisleri Odası olarak, susmayan, itaat etmeyip, emeği ve hayatı için direnen, kendi hikayesini yazma cesareti gösteren tüm kadınları selamlıyoruz” dedi.
Kadına yönelik fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddetin, taciz ve cinayet vakaları arttığını kaydeden Oymen, dayanışmanın yalnızca kadınlarla sınırlı kalmaması, kadın-erkek herkes tarafından mücadele verilmesi gerektiğini söyledi.
Kadının gıda üretimdeki, beslenme ve gıda ihtiyacının karşılanmasındaki emeğine de dikkat çeken Beste Oymen, 8 Mart açıklamasında ayrımcılık ve şiddetin olmadığı, kadın varlığına ve haklarına saygı gösterilen, aydınlık ve demokratik günler umut ettiklerini de ifade etti.
Beste Oymen, baskı ve şiddet sonucu yaşamını kaybeden tüm kadınları sevgiyle ve saygıyla andıklarını da ifade etti.
GİRNE DÜŞÜNCE DERNEĞİ
Girne Düşünce Derneği Asbaşkanı Sadiya Ada, 8 Mart Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, kararlı, politik bir şekilde çalışarak yasalar ve toplum üzerinde değiştirme ve dönüştürme iradesi ortaya koymak gerektiğini belirtti.
Ada mesajında, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin (UN Women), mevcut krizlerin ve hak kayıplarının kadın haklarında gerilemeye neden olduğuna dikkat çekerek, 2024 yılında 612 milyon kadın ve kız çocuğu çatışma bölgelerinde yaşamak zorunda kaldığını ve bu sayının, son 10 yılda yüzde 50 arttığının üzerinde durduğunu kaydetti.
Bu yılki temanın ‘Tüm Kadınlar ve Kız Çocukları İçin: Haklar, Eşitlik, Güçlendirme’ olarak belirlendiğine işaret eden Ada, 2025 yılı teması ile dünya genelinde kadınlar ve kız çocuklarının eşit haklara, fırsatlara ve güçlenmeye ulaşması hedeflenerek aynı zamanda, genç nesillerin, yani genç kadınlar ve ergen kız çocuklarının değişimin öncüsü olması gerektiğine vurgu yaptı.
Dünya genelinde ve KKTC’de yapılacak eylem ve grevlere değinen Ada, 8 eylemlerin, hala verilmesi gereken savaşların bir hatırlatıcısı olduğunu ve kadınların hala yüzleştiği adaletsizliklerin devam ettiğini gösterdiğini ifade etti.
Ada, “Özellikle savaşların ve aşırılık yanlılarının iktidara geldiği ülkelerde ve dünya genelinde kadın haklarına yönelik saldırıların ne yazık ki arttığına tanıklık ederken, aşırı sağın yükselişi de kadın haklarında gerilemeye sebep olduğunu görüyoruz.” dedi.
Mücadelenin 8 Mart ile sınırlı kalmaması gerektiğini belirten Ada, “Kadın hakları temelinde 8 Mart’ta ortak eylem birlikleri ile protestolar gerçekleştirdiğimiz hep birlikte mücadelemizi daha çok yükselttiğimiz bu önemli günden sonra da yılın 365 günü örgütlü, kararlı, politik bir şekilde çalışarak yasalar ve toplum üzerinde değiştirme ve dönüştürme iradesini ortaya koymamız gerekmektedir” ifadelerini kullandı.




