ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, Lübnan'da sivillere yönelik zararın "en aza indirilmesi" çağrısını yaptı.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre Biden, özellikle de Beyrut'un yoğun nüfuslu bölgelerine dikkat çekti.
Biden, yerinden edilen Lübnanlı ve İsrailli sivillerin güvenle evlerine dönebilmesi için, "diplomatik çabalara duyulan ihtiyacın" altını çizdi.
Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in de katıldığı telefon görüşmesinde Biden, İran'ın İsrail'e yönelik balistik füze saldırısını "kesin şekilde kınadı" ve ABD'nin İsrail'in güvenliğine yönelik taahhüdünü vurguladı.
Beyaz Saray'dan alınan bilgiye göre Biden ile Netanyahu, Gazze'deki insani durumu ve "Hamas'ın elindeki rehinelerin serbest kalması için diplomasiye duyulan ihtiyacı" da görüştü.
Biden ile Netanyahu, gelecek günlerde doğrudan ve ulusal güvenlik kurulları vasıtasıyla yakın temasta kalmak üzere görüş birliğine vardı.
İsrail jetlerinin Beyrut'un kalabalık mahallelerine yönelik hava saldırıları düzenlediği ve çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği biliniyor.
İsrail: İran'a yanıtımız ölümcül ve şaşırtıcı olacak
Öte yandan İran'ın İsrail'e yönelik balistik füze saldırısına İran'ın nasıl yanıt vereceği hâlâ belirsizliğini koruyor.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail'in İran'a saldırısının, 'ölümcül, hassas ve ansızın" gerçekleşeceğini ileri sürdü.
Askeri bir toplantıda konuşan Gallant, "Ne olduğunu ve nasıl olduğunu anlamayacaklar" dedi.
ABD ile İsrail arasındaki görüşmelerde, İran'a verilecek yanıtın sınırlarının da masaya yatırıldığı belirtiliyordu.
-Görüşmenin perde arkasında, taraflar ne amaçlıyor?
BBC Uluslararası İlişkiler Editörü Jeremy Bowen, Biden ile Netanyahu arasındaki görüşmenin perde arkasında tarafların hangi amaçlarla hareket ettiklerini değerlendirdi:
Görüşmede iki farklı yaklaşım devredeydi. Biri Joe Biden'ın ABD'nin İran'la bir savaşa sürüklenmesiyle ilgili isteksizliği. Biden bunu gereksiz ve tehlikeli buluyor.
Diğeri ise İsrail'de kimilerinin kafasındaki, İran'a sert bir darbe indirme şansı yakaladıkları yönündeki düşünce.
İsrail'in Hizbullah'a yönelik saldırısı, İsrail'de bazılarına güç verdi. Çünkü Lübnan'daki operasyon, onlara göre başarı ve ilerleme hissi sağlıyordu.
Gazze'de çoğu sivil en az 42 bin kişinin öldürülmesine rağmen Başbakan Netanyahu savaştaki iki hedefine de ulaşamadı: Hamas'ın yok edilmesi ve rehinelerin geri getirilmesi.
Hamas hala savaşıyor ve yaklaşık 100 rehineyi elinde tutuyor. Belki birçokları ölmüş bile olabilir.
İsrail'in Lübnan ve Gazze'deki düşmanlarına verilen hasar, İsrail'de bazı kesimlerin daha da ileri gidilmesi gerektiği düşüncesine güç veriyor. Örneğin İran'ın nükleer tesisleri, hedef listesinde ilk sıralarda yer alıyor.
Biden ise bu fikre destek vermiyor. ABD'ye göre İran nükleer silah yapmaya yakın değil. Ancak İran'a yönelik bir saldırı, Tahran'ı bu doğrultuda hareket etmeye zorlayabilir.
Biden, İsrail'in "kendisini savunma hakkı olduğunu" söylese de, İran'ın nükleer tesislerine ya da petrol endüstrisine saldırmaya yeşil ışık yakmıyor.
ABD, istemediği bir savaşın içerisine sürüklenmekten korkuyor.
Savaş sarmalında bir sonraki adımı, İsrail'in yanıtı belirleyecek, ki bu da her an gerçekleşebilir.
-İsrail'den yeni tahliye emirleri
İsrail ordusu, Beyrut'un güneyinde yüz binlerce kişinin yer değiştirmek zorunda kaldığı birçok mahalle için, yeni tahliye emirleri yayınladı.
İsrail ordusu söz konusu emirleri, belli bir bölgeye saldırı düzenlemeden önce sivilleri uyarmak amacıyla yayınladığını söylüyor. Ancak bu uyarıların belirsiz ve işlevsiz olduğu yönünde birçok eleştiri de dile getiriliyor.
İsrail, 30 Eylül'de Lübnan'ın güneyine yönelik kara operasyonu ve işgale başladığından bu yana, 1100 hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.
Lübnanlı yetkililer sadece dünkü saldırılarda 22 kişinin öldürüldüğünü, 80 kişinin yaralandığını açıkladı. Ekim 2023’ten beri Lübnan’da öldürülen kişi sayısı da 2119’a çıktı.
Ülkede yaklaşık 1,2 milyon kişinin çatışma ve saldırılardan kaçarak yer değiştirdiği belirtiliyor.
Lübnan hükümeti, İsrail'in Hizbullah'a yönelik hava saldırıları nedeniyle 400 binden fazla kişinin de Suriye'ye kaçtığını açıkladı.