Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yıl dönümü nedeniyle resepsiyon düzenledi.
Cumhurbaşkanlığı'ndaki resepsiyona, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2'nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, bazı bakanlar, milletvekilleri, Türk Hava Kuvvetleri Akrobasi Timi Türk Yıldızları, askeri erkân, kurum ve kuruluşların temsilcileri ve halk katıldı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar’ın katılanları girişte karşılayarak selamladığı etkinlikte, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konser verirken, katılımcılara çeşitli ikramlarda bulunuldu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, resepsiyonda açıklamalarda bulunarak, halkın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı yrniden kutladı.
Tatar: “Bu coğrafyada barış ve güven içinde yaşıyorsak, şehit ve gazilerimize borçluyuz”
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutladıklarını ifade eden Tatar, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sabahki törende, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için çok güzel sözler söyledi. ‘Kıbrıs bizim göz bebeğimizdir. Kıbrıs’ı asla kendimizden ayrı görmeyiz’ dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri, beni çok mutlu etti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklı davasında Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin tamamıyla arkamızda olduğunu, uluslararası alanda tanınma konusunda, egemenliğimiz konusunda ve bütün süreçlerde tüm gücüyle KKTC’yi tanıtmak için mücadelemizi azim ve kararlıkla sürdürebileceğimizi ifade etmiştir.” diye konuştu.
Kıbrıs Türk halkının 1974 öncesinde yaşadıkları zorluklara ve çektiği acılara değinen Tatar, Kıbrıs Türk halkının fedakarlıkları ve cesaretiyle 1974'e kadar olan süreçte büyük mücadele verdiğini, Mehmetcik ve mücahitin omuz omuza vererek Kıbrıs Barış Harekatı ile birlikte büyük bir başarı elde edildiğini söyledi.
Konuşmasında Kıbrıs Barış Harekatı'nı yürüten Türkiye'nin 16'ncı Genelkurmay Başkanı Semih Sancar ile tüm komutanları ve mehmetçikleri yad eden Tatar, tüm şehitlere Allah'tan rahmet diledi, şehitler ile gazilere şükranlarını sundu.
Tatar, “Bu coğrafyada barış ve güven içinde yaşıyorsak, şehit ve gazilerimize borçluyuz. Kıbrıs’ta bir antlaşma olacaksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin de antlaşmanın bir parçası olması, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlüğü ve Türk askerinin caydırıcı güç olarak buradaki varlığının devamı ile ancak bir antlaşma sürecine girebiliriz.” ifadelerine yer verdi.
-“Bizi farklı emellerle, farklı oyunlarla tehlikelere sokabilecek hiçbir oyuna gelmeyeceğiz”
“Bizi farklı emellerle, farklı oyunlarla tehlikelere sokabilecek ve 1974 öncesine götürebilecek hiçbir oyuna gelmeyeceğiz.” diye konuşan Tatar, Kıbrıs Türkünün Anavatan Türkiye’nin ve Türk dünyasının desteğiyle yalnız olmadığını söyledi.
20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla KKTC’de Azerbaycan ve diğer Türk devletlerinden misafirlerin olduğunu belirten Tatar, onların da kalpleri, duyguları ve yüreklerinin Kıbrıs Türkleriyle birlikte olduğunu vurguladı.
Tatar, “Kıbrıs Türkünün hem Türk Dünyası’nda hem İslam İşbirliği Teşkilatı’nda hem de dost ülkelerde tanınırlığı, görünebilirliği ve kabul görülmesi her geçen gün artıyor” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Barış Harekatı'ndan 50 yıl sonra kurum ve kuruluşlarıyla daha da kökleştiğini dile getiren Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni daha güçlü bir yapıya taşıyabilmek hepimizin milli ve manevi görevidir.” şeklinde devam etti.