Şehitler, AKM'deki anma programıyla da anıldı Şehitler, AKM'deki anma programıyla da anıldı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nde fahri doktora takdim edildi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreninde, “Güncel Sorunlar Işığında Kıbrıs ve Geleceği” konulu konferans da verdi.

Tören, şehitler anısına saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve müzik dinletisiyle başladı.

Rektör Prof. Dr. Şükrü Beydemir açılış konuşmasını yaptı. Baydemir, Gazze’de yaşanan katliamları, çocukların öldürülmemesini, Gazze halkına yönelik sistemli soykırım saldırılarını kınadı. 

Üniversitelerin özelde bulunduğu bölge genelde ülke için önemine işaret eden Baydemir, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin akademik yükseliş ve başarılarını anlattı, halka yönelik sertifika eğitimleri hakkında bilgi verdi.

Baydemir, KKTC’nin tam bağımsız bir devlet olarak geleceğe yönelik çalışmalarına destek belirterek, KKTC’nin 40. Yılını kutladı, Tatar’ın, üniversitenin akademik yıl açılışına katılımından dolayı onur, gurur duyduklarını söyledi.

Vali Şefik Aygöl de, Bilecik’in Türkiye Cumhuriyeti için önemine işaret etti, zenginlikleri ile ilgili bilgiler verdi.

Aygöl, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki kardeşlik bağlarının her zaman korunacağını ve geliştirileceğini ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbinin her zaman KKTC ile olduğunu söyledi.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs’taki son gelişmeleri anlatan video gösterimi yapıldı.

-Cumhurbaşkanı Tatar

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Bilecik halkına Kıbrıs Türk halkının sevgi saygı ve selamlarını iletti, Osmanlı İmparatorluğu için önemli bir şehir olan Bilecik’te bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Osmanlının torunları Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’taki varlığının ve devletinin ilelebet yaşayacağını ifade eden Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte Mavi Vatan’da Kıbrıs Türk halkının hak ve hukuku, ekonomik gelişmeler, doğal zenginliği, hava sahası ve güvenliğinin önemine işaret etti.

Kıbrıs Türk halkının Türk milletinin kopmaz parçası olduğunu, milli davayı da Türkiye ile birlikte yürüttüklerini ifade eden Tatar, KKTC’yi aşama aşama bugüne kadar taşıdıklarını, huzur güven içinde yaşamaya devam ettiklerini kaydetti.

Tatar, Kıbrıs adasının hiç bir zaman Rum Yunan ikilisinin yönetiminde olmadığını, Rumların, Osmanlının adayı İngiltere’ye kiralanması sonrası çoğaldığını işaret etti, bunun bir planlama olduğunu anlattı.

Kıbrıs adasının coğrafik yeri nedeniyle çok büyük önem taşıdığına işaret eden Tatar, bunun geçmişte de bugün de böyle olduğunu kaydetti.

Tatar, Osmanlı tarafından 80 bin şehit verilerek alınan adanın, İngiltere’ye kiralanması sonrası elden gitmeye başladığını, İngiltere’nin kiraladığı adayı ilhak ettiğini belirtti.

Bunun üzerine Türklerin de Anadolu’ya döndüğünü, ancak adada kalan Türklerin toprağa sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla halkın ümidinin arttığını anlatan Tatar, Kıbrıs Türk halkının Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden bir halk olarak toprağına sahip çıktığını, ortaklık cumhuriyetinde yer aldığını, ancak silah zoruyla atılması sonrası milli mücadele yılları ardından Barış Harekatı ile bağımsızlık, egemenlik ve devletine kavuştuğunu kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’ta garantör ülke olduğunu ve bugün Kıbrıs Türk halkının huzur ve güvenliği için büyük önem taşıdığını ifade eden Tatar, büyük bedeller ödenerek alınan ancak kaybedilen adada, Türklerin ancak Rumlarla ortak olabildiğini, ancak onun da 3 yıl sürdüğünü anımsattı.

Gazze’de yaşananlara işaret eden ve garantörlüğün önemine işaret eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının en büyük şansının Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Türkiye’nin garantörlüğü olduğunu söyledi.

Yunanistan’ın Kıbrıs’a darbesi sonrası Türkiye’nin tek taraflı müdahale hakkını kullanarak adaya çıktığını belirten Tatar, Türk askerinin 1974’te büyük bir başarı elde ettiğini belirtti.

Tatar, Kıbrıs’ta tüm bunların yaşanmasının ardından Doğu Akdeniz’de bir Türk devleti kurulduğunu ve bugün 40 yaşında olduğunu belirterek, devleti geliştirmek ve yüceltmek için mücadeleye, çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

KKTC devletinin bugün 40. Yaşını kutladıklarını, bu süreçte Türklük mücadelesi verdiğini belirten Tatar, Kıbrıs’ta federal temelde bir ortaklık değil, iki devlete dayalı bir çözüm bulunabileceğini ifade etti.

Birleşmiş Milletler’in tanıdığı Rum tarafının üye olduğu Avrupa Birliği’ni her alanda karşılarında bulduklarını, her türlü engellemelerle karşılaştıklarını anlatan Tatar, garantör ülke İngiltere ve AB’nin Kıbrıs Türk halkına karşı büyük haksızlık yaptığını söyledi.

Tatar, Kıbrıs’ta egemenlik temelinde başları dik bir şekilde mücadeleyi sürdüreceklerini ifade ederek, pes etmeden devleti geliştirmeye ve tanıtmak için çalışacaklarını belirtti, kimsenin Türkiye ile KKTC arasındaki güçlü bağları koparamayacağını vurguladı.

Kıbrıs’ta, Kıbrıs halkı değil, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkı bulunduğunu, Türk halkının Rum halkı kadar eşit ve söz sahibi olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs tarihi ve Kıbrıs’taki mücadeleyi anlatma fırsatı veren üniversiteye teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, üniversite tarafından verilen fahri doktorayı da büyük bir onurla kabul ettiğini belirtti.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Tatar’a fahri doktora takdim edildi, cüppesi giydirildi.

Fahri doktora töreni sonrası plaket takdimi yapıldı ve ilk ders verildi.