Güney

DİSİ Meclis Grup Sözcüsü Nikos Tornaridis'in kardeşi siyasi parti kuruyor

Güney Kıbrıs’ın İlk Başsavcısı Kritonas Tornaridis’in torunu ve DİSİ Meclis Grup Sözcüsü Nikos Tornaridis’in kardeşi Hristoforos Tornaridis Rumların, ülkedeki siyasi durumdan hayal kırıklığı içerisinde olduğunu, geleneksel partilerin pahalılığa, Kıbrıs sorununa, suçluların cezasız kalmasına çözüm bulamadıkları düşüncesiyle yeni parti kuruyor.

“Toplumun ciddi sorunlarına çözüm getirmek” için “Never Surrender” (asla pes etme) isimli bir siyasi parti kurmaya ve bu oluşumla gelecek genel seçimlere katılmaya hazırlanan Tornaridis, Politis’e verdiği özel röportajda “bazı durumlarda bazı partilerin ve siyasilerin hareketlerinin kartel ve çetelerden farkı olmuyor” ifadesini kullandı.

Röportajın, Kıbrıs sorunu ile ilgili bölümünde “çözülmesi için Kıbrıs’la çıkarı olan birçok tarafın uzlaşmasını gerektiren karmaşık ve kronik bir mesele” olarak tanımlayan Tornaridis “öncelikle gerçekleri kabul etmeliyiz, çözüm bizden başlar, okullardaki tarih kitaplarımız değişmeli.” dedi.

Tornaridis, Rum tarafı olarak bunca yıldır Kıbrıs sorununda aynı bakış açısına ve argümanlara saplanıp kaldıklarına işaret ederek, “sıklıkla söylerim, Kıbrıslı (Rum) siyasi liderlerin eline sihirli değnek versek de (çözümü) başaracaklarından veya kendi aralarında anlaşacaklarından veya istediğimiz çözümle ilgili net bir fikirleri olduğundan kuşkuluyum.” ifadesini kullandı.

Rum siyasi partilerinin iki bölgeli, iki toplumlu federal çözümü tartıştığını ancak pratikte hiçbirinin çözümün içeriğine dair gerçek bir algısı olmadığını, olsa bile her tartışmada “çözüm anahtarı Türkiye’dedir” sonucuna vardıklarını anlatan Tornaridis, kendi çözüm yaklaşımını özetle şöyle anlattı:

“Yaklaşımım basit ve devlet olarak ekonomik yeterliliğimizle, dış güçlere ve yanımızda olan ülkelere ve çözüm bulunana kadar müzakere masasına oturtmak maksadıyla Türkiye’ye ciddiyetle yaklaşmamız için bunları nasıl kullanacağımızla doğrudan bağlantılı.

Tam nüfus, Kuzey Kıbrıs’ta sakinlerin kökeni ve gerekli mali sermaye ile ilgili tam rakamlara sahip olarak Türkiye ile, bizim ya da güçlü bir müttefik ülkenin bazı karşılıklar vermesi gerekeceği bir anlaşma çerçevesinde Kıbrıs’tan mutlulukla göç etmeleri için Türkiye’den gelen yerleşiklere bonkör bir öneri yapalım. Bu maksat için gerekecek meblağı AB ya da başvuracağımız başka müttefik ülkeler finanse etmeli. Kesin olan şudur ki bu meblağ Ukrayna’daki savaşın aylık finansmanından daha fazla olmayacak. 

Yerleşikler konusunu da netleştirdikten sonra Türkiye ile böyle ya da başka bir anlaşma çerçevesinde bütün siyasi erkin merkezi bir hükümete ait olacağı refah içerisinde bir devlet olacak. Merkezi hükümet, önemli devlet mekanizmalarının ve ulusal politikanın işletilebilmesi için ve az sayıda milletvekili, bakan, danışman, memurdan oluşacak. Bu devlette ister Kıbrıslı Türk olsun ister meşru vatandaşlık almış Kıbrıs vatandaşları, bütün Kıbrıslıların eşit hakları ve eşit yükümlülükleri olacak.”