Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Metehan kara sınır kapısının batısında bulunan ve Neriman’ın evi olarak bilinen boş binanın karşısındaki nöbet mevziilerine projektör ve kamera takmak suretiyle kışkırtıcı faaliyetlerde bulunduğunu duyurarak, bölgedeki huzur ve güvenliğin devamının Rum yönetiminin kışkırtıcı eylemlerini sona erdirmesi ile mümkün olabileceğini vurguladı.
Dışişleri Bakanlığı, “Neriman’ın evi olarak bilinen metruk bina bölgesi” hakkında yazılı açıklama yaptı.
Son günlerde Rum tarafının basın aracılığıyla, KKTC Devletinin Ada’da tansiyonu artırma hedefinde olduğuna dair yalan, yanlış ve temelsiz haberler yaymaya çalıştığının ifade edildiği açıklamada, “Rum tarafının daha farklı bir tutum benimsemesi beklenmemekle birlikte, halkımızın huzurunu bozma potansiyeline sahip bu tür yalan ve karalama haberler ışığında, kamuoyumuza doğru bilginin aktarılması anlayışıyla bu açıklamayı yapmanın gerekliliği hasıl olmuştur” denildi.
Lefkoşa’da Metehan kara sınır kapısının batısında bulunan ve Neriman’ın evi olarak bilinen boş binanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti toprağı içinde yer aldığının aktarıldığı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin uzun süredir bahse konu binanın karşısındaki nöbet mevziilerine projektör ve kamera takmak suretiyle kışkırtıcı faaliyetlerde bulunduğu ve bu gibi eylemlerle ara bölgenin statüsünü bozabileceği yanlış yanılgısı ile hareket ettiği kaydedildi.
-“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğüne karşı yapılacak herhangi bir ihlale ve oldubittiye izin vermeyeceğiz”
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Rum tarafının bu faaliyetleri takip edilmekte ve gerekli protestolar BMBG nezdinde; gerek askeri gerek sivil makamlarımız tarafından yapılmaktadır. Yapılan tüm uyarılara rağmen Rum tarafının bu faaliyetlerinin devam etmesi sonucunda, mütekabiliyet ilkesi uyarınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti toprakları içinde gerekli tedbirlerin alınması gerekmiştir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğüne karşı yapılacak herhangi bir ihlale ve oldubittiye izin vermeyeceğimizi ve bölgedeki tüm adımlarımızı mütekabiliyet çerçevesinde atmaya devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.
Bölgedeki huzur ve güvenliğin devamının Rum yönetiminin kışkırtıcı eylemlerini sona erdirmesi ile mümkün olabileceğini hatırlatır, adada huzur ve güvenliğin devamı için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğimizi vurgulamak isteriz.”
