Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İsrail'in Gazze'ye saldırmasıyla birlikte Doğu Akdeniz'de ısınan sular, aynı şekilde en fazla bizi ve bölgemizdeki kardeş ülkeleri tedirgin ediyor." dedi.

"(İsrail'in) Lübnan'a yönelik saldırıların, tehdit dilinin artması, bölgemizin geleceği adına bizi ciddi manada endişelendirmektedir" diyen Erdoğan, "Netanyahu yönetimi altındaki İsrail saldırganlığı durdurulmadıkça, Türkiye dahil bölgemizdeki hiçbir devlet kendini emniyette hissedemez." İfadelerini kullandı.

Erdoğan, TC Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, dünkü Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

-"Doğu Akdeniz'de ısınan sular, bizi ve bölgemizdeki kardeş ülkeleri tedirgin ediyor"

Türkiye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda devir teslim Türkiye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda devir teslim

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin stratejik önemi fevkalade yüksek, üç kıtanın kavşak noktası olan bir coğrafyada bulunduğunu anımsattı.

Tarih boyunca medeniyetlerin beşiği olmuş, ama aynı zamanda paylaşım kavgasının tam merkezinde yer almış bir bölgede olduklarına dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Böyle bir coğrafi konuma sahip olmak ülkemize siyasi, ekonomik ve askeri avantajlar sağlama yanında tehditleri de beraberinde getirmektedir. Birinci Dünya Savaşı'na giden yolun taşları bizim bölgemizde döşendi. İkinci Cihan Harbi'nin odağında aynı şekilde yine bizim bölgemiz vardı. Soğuk Savaş döneminde bloklar arası rekabetin yoğunlaştığı bölgelerden biri, yine Türkiye'nin merkezinde olduğu coğrafyaydı. 13'üncü yılını tamamlayan Suriye krizi en fazla bizim bölgemizi etkiledi. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın olumsuz yansımalarına maruz kalan bölgelerin başında yine biz yer alıyoruz. 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırıma varan katliamlar yine bizlerin yüreğini yakıyor. İsrail'in Gazze'ye saldırmasıyla birlikte Doğu Akdeniz'de ısınan sular, aynı şekilde en fazla bizi ve bölgemizdeki kardeş ülkeleri tedirgin ediyor."

- "İsrail'in yayılmacı hedefler peşinde koştuğunu her zeminde vurguladık"

Erdoğan, Batılı güçlerin askeri, diplomatik ve siyasi desteğini arkasına alan İsrail'in gözünü komşularına diktiğini gördüklerini kaydetti.

"Lübnan'a yönelik saldırıların, tehdit dilinin artması, bölgemizin geleceği adına bizi ciddi manada endişelendirmektedir." diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Şunu bir defa çok net ifade etmek isterim, Batı dünyası destek verdikçe, İslam alemi de sessiz kaldıkça, Netanyahu denilen caninin, tüm bölgemizi ateşe sürükleme pahasına, işgal politikasına devam edeceği anlaşılıyor. Türkiye olarak biliyorsunuz ilk günden beri buna dikkati çekmekteyiz. Gazze krizinin sadece Gazze ile sınırlı kalmayacağını, İsrail zulmünün çok vahim sonuçları olabileceğini sık sık dile getirdik. İsrail'in yayılmacı hedefler peşinde koştuğunu her zeminde vurguladık. Gerek İran'la yaşanan füze gerilimi gerekse İsrail'in Lübnan'a yönelik artan saldırıları maalesef kaygılarımızda bizi haklı çıkardı. Buradan bir kez daha şu uyarıyı yapmak durumundayım, karşımızda 'devlet adamı' vasfının asgari şartlarını dahi taşımayan, gözü dönmüş, ihtiraslarının esiri olmuş, aklını, vicdanını kaybetmiş bir katil vardır. Masumların kanından beslenen bu zalim, siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşlarının güvenliğini dahi hiçe saymaktadır.

Netanyahu yönetimi altındaki İsrail saldırganlığı durdurulmadıkça, Türkiye dahil bölgemizdeki hiçbir devlet kendini emniyette hissedemez. Bakınız bu durum, İsrail'in komşusu olan Lübnan ve Suriye başta olmak üzere tüm ülkeler için de geçerlidir. Daha önce de ifade ettim; Ankara'nın güvenliğini Gazze'nin, Kudüs'ün, Ramallah'ın, Beyrut'un, Amman'ın, Bağdat'ın huzur ve güvenliğinden ayrı göremeyiz. Türkiye olarak güvenlik önceliklerimizi buna göre tayin ve tespit ediyoruz. Dış politikada atacağımız adımları da bu gerçekler ekseninde planlıyoruz. Hedefimiz, doğru, akıllı ve uzun vadeli hamlelerle bu mücadeleden ülkemizi kayıpsız, hatta kazançlı olarak çıkarmaktadır. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz ne söylüyorsak bunun için söylüyoruz."

- Barış, diyalog, diplomasi...

Erdoğan, barışı, diyaloğu ve diplomasiyi en üst seviyede devreye almaları gereken günlerden geçildiğini belirtti.

Özellikle aynı coğrafya ve aynı kaderin paylaşıldığı devletlerle karşılıklı diyalog zeminini güçlendirmelerinin önem arz ettiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Mevcut bölgesel ve uluslararası konjonktürde, İslam ülkeleri arasında dayanışmayı artırmamız, fikir ayrılıklarını gidermemiz son derece mühimdir. Geçmişin, geleceğimizi de ipotek altına almasına müsaade edemeyiz. Bu anlayışla, komşularımızdan başlayarak bölgemizdeki tüm aktörlerle münasebetlerimizi ilerletmeye gayret ediyoruz. Şimdiye kadar bu çabalarımızın somut çıktılarını birçok yerde gördük."

Editör: Burhan CANBAZ