Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu olağanüstü toplantısı’nda CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın eleştirilerini Başbakan Ünal Üstel yanıtladı.

-Erhürman

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman konuşmasında, halkın, tarihin en ciddi ekonomik krizinin içerisinde olduğunu ifade ederek, “Bizim alım gücümüzün düşmesi piyasadaki talebi düşürmedi” dedi.

Ülkedeki yabancı sayısı ve mülkiyet edinme hızının, pandemiden bu yana korkunç şekilde arttığını dile getiren Erhürman, İskele’de, Esentepe’de, Tatlısu’da bir tane bile yerli alıcı olmadığını söyledi.

Bunun açıklamasının “Satalım ve kaçalım” olduğunu savunan Erhürman, “Tapudaki kayıtlar iceberg’in görünen yüzüdür” dedi. “Bitti bu iş… 5 sene sonra ne olacağını kimse tahmin dahi edemez bu ülkede” diye konuşan Erhürman, bu gidişin yok oluş olduğunu belirtti.

Mülkiyet sınırlaması hakkında somut önerileri olduğunu ve hazırlayıp getireceklerini ifade eden Erhürman, kontrolsüz şekilde nüfusun şiştiğini kaydetti. Sürecin pandemi sonrasında hızlandığını dile getiren Erhürman, bu konuda önerileri olduğunu söyledi. Tufan Erhürman, ilçeler bazında mülkiyet ve nüfus sınırlaması olması gerektiğini savundu.

Çok kültürlü yapının doğru yönetilirse zenginlik, yönetilmezse kaos olacağını kaydeden Erhürman, kamu okullarında ve hapishanede 40’ın üzerinde farklı ülkeden insan varsa bunun kaos demek olduğunu belirtti. Okullarda Türkçe bilmeyen öğrenciler olduğunu ifade eden Tufan Erhürman, “Bu memleket bitti… Siz bakan, müsteşar atarken bunlar oluyor memlekette” dedi.

“Memlekette kim başbakan olursa olsa bu geri dönmez” uyarısında bulunan Erhürman, gün geldiğinde Rus nüfusun, okul, ibadet yeri ve vatandaşlık da isteyeceğini söyledi. Varoluş mücadelesinin geldiği yerin yok oluş olduğunu Erhürman, memlekette hiçbir lokantada KKTC vatandaşı, hatta Türkçe konuşan kişi olmadığını dile getirdi.

Ülkede kapı açılması talebinden vazgeçmediğini ancak buradaki durumun ele alınması gerektiğini ifade eden Erhürman, yasa önerileri getireceklerini yineleyerek, önerilerin birlikte geçirilmesini talep etti.

T&T ile imzalanan ek sözleşmeyle devletin 59 Milyon Euro’luk ek külfetin altına sokulduğunu belirten Erhürman, “Ülkede ilaç için ayrılan paranın 338 Milyon TL, bu sözleşme ile hibe edilen paranın ise 1 Milyar 770 Milyon olduğunu” söyledi. Erhürman, Isparta’da yapılan 800 yataklı hastanenin 1 Milyar 100 Milyon TL olduğu örneğini de verdi.

CTP Genel Başkanı Erhürman, yabancılara malını satan bir tek kişiyi bile kınamadığını da kaydetti.

T&T ile sözleşmenin 2012’de imzalandığını ifade eden Erhürman, şirketin, 25 yıllık sözleşmenin 39 yıllık olmasını talep ettiğini anlattı. 16 Nisan 2021 tarihindeki bu konuyla ilgili alınan Bakanlar Kurulu kararını okuyan CTP Genel Başkanı Erhürman, pandeminin esas ana döneminde şirkete bir kolaylık sağlandığını ifade ederek, 2023’te yine mücbir sebeple pandeminin 27 ay 9 gün sürdüğü söylenerek, 59 Milyon Euro verilmesi kararının nasıl alındığını sordu.

“Pandeminin 27 ay 9 gün sürdüğünü nereden çıkarttınız?” diye soran Erhürman, 59 Milyon Euro rakamının nasıl hesaplandığını sorusunu da sordu. “Şirketin değil sizin neyin altına imza attığınız beni ilgilendiriyor” diye konuşan Erhürman, şirketin, işletme döneminin 2022’de başladığına işaret ederek, başlamayan işletme dönemi için nasıl 59 Milyon Euro verildiğini sordu.

Sözleşmede üç tane ihtilaf maddesi yazıldığını belirten Erhürman, pistin, beton olmasının ve devlet tarafından karşılanmasının ihtilaf konusu olmadığını kaydetti.

Erhürman, 2012’deki sözleşmede uyuşmazlıkların KKTC yargısı tarafından çözüleceğinin yazıldığını ancak yapılan ek sözleşmeyle, uyuşmazlıkların, TC Devlet Hava Meydanları İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün belirleyeceği 7 kişilik hakem heyeti tarafından çözülmesi ve verilen kararın mahkeme kararı niteliğinde olmasının getirildiğini belirtti. “Siz KKTC mahkemelerine, KKTC yargısına güvenmiyor musunuz?” diye soran Erhürman, “Bu akıllara durgunluk veren bir şey” diyerek, bunu mahkemeye götüreceklerini söyledi.

Memleketin geleceğinin gailesinin çekilmediğini ifade eden Erhürman, “Bu sözleşme mahkemeden dönmezse, sizin tarafınızdan revize edilmese burnunuzdan fitil fitil getireceğiz” diyerek, bunun geleceğin ipotek altına alınması demek olduğunu belirtti.

İnşaat sektörünün yönetilemediğini, memlekette ağıl ve tarım yapacak yer kalmadığını ifade eden Tufan Erhürman, “Orta vadede bunun halkın yok oluşu” olduğunu savundu.

“İskele, Karpaz Türkçe konuşmuyor, farkında mısınız?.. Ondan sonra da milliyetçilik, devletçilik..." diyen Erhürman, “Bu kadar sene mücadele ettik, bitme noktasına geldik, biz buna izin vermeyeceğiz” şeklinde devam etti.

-Üstel

Başbakan Ünal Üstel ise, Erhürman’a verdiği bilgiler için teşekkür ederek başladığı konuşmasında, ekonomide sıkıntı olduğunu ancak pandeminin başlangıcından bu yana dünyada sıkıntıların devam ettiğini belirtti.

Ülkedeki imkanlar dahilinde halkın alım gücünün düşmemesi için çalışanlara hayat pahalılığı oranında artış vererek, esnafa sosyal sigorta prim desteği sağlayarak, asgari ücreti iki kez hayat pahalılığı oranında ayarlayarak, insanların rahatlaması için çalışma yaptıklarını kaydetti.

“Yeterli mi? Değil ancak mali imkanlar çerçevesinde en iyisini yaptık” diyen Üstel, “Hayat pahalılığı artışlarında belki tarihte ilktir yüzde 200 oranında çalışanlara artış yaptık” şeklinde konuştu.

Esnaf, sanayici ve turizmciye sosyal sigorta teşvik primini, Bakanlar Kurulu’nda pazartesi günü geçireceklerini ve açıklayacaklarını kaydeden Üstel, insanların sıkıntılı günlerden geçerken, daha ferah yaşaması için bunları yaptıklarını söyledi.

Pandemi sonrası ülkeye yabancı akını olduğunu ancak buna seyirci kalmadıklarını ifade eden Üstel, bir yasa yaptıklarını ve savcılıktan görüş beklediklerini belirterek, yasa geldikten sonra CTP’nin önerilerini de değerlendirerek Cumhuriyet Meclisi’nden süratli şekilde, gerekirse olağanüstü toplantı yaparak, geçireceklerini söyledi.

Üstel, İskele ve Long Beach’te büyük bir yığılma olduğunu ancak sadece orada değil adanın büyük kısmında yabancıların ev aldığını kaydetti.

Tedbir almak için bir komite oluşturduklarını dile getiren Üstel, çarpık yapılaşma olduğunu ve ülkede toprak almak için yabancı ülkelerden talebin çoğaldığını belirtti. Konuyla ilgili Türkiye’de çalışma yapan uzmanların da getirildiğini dile getiren Üstel, ilçelerde nüfusun ne olması gerektiği konusu ve imar planının gözden geçirilip, ülkenin korunacağını kaydetti. Üstel, komiteye, ana muhalefetten bir veya iki milletvekilini dahil ederek, çalışabileceklerini ifade etti.

2012’den beri havalimanının askıda olduğunun doğru olduğunu ancak devletin imzalanan sözleşmede taahhüt ettiklerinin yerine getirilmediğini ve bugünlere kadar gelindiğini söyledi.

Anomalilerin çözülmesi ve süratli şekilde Ercan Havalimanı’nın açılması için ısrarcı olduklarını ifade eden Üstel, “Bize göre ‘yap-işlet devret’in sonu 2042… Bu konuda mücadele edeceğiz. Ama 2042’ye geldiğimizde yine sözleşmede belirtildiği gibi mücbir sebep olursa, o sebep sona erene kadar süre sonunda ilave yapılabilir” dedi.

Pandeminin 27 ay sürdüğünü nereden bulunduğu eleştirisine de değinerek, Dünya Sağlık Örgütü verilerini baz aldıklarını kaydeden Üstel, Türkiye’deki yap işlet devret modellerini de incelediklerini söyledi.

Merkez Bankası’na projeksiyon yaptırdıklarını dile getiren Üstel, projeksiyonun, 2043’e göre yapıldığını ve hesap yapılarak, 59 Milyon Euro’nun önlerine konulduğunu anlattı. Üstel, mahsuplaşarak, para vermeden, hiçbir vergi borcunu bağışlamadan tamamen 3 ayda bir alacaklarından 17 taksitte bunu uygun gördüklerini belirtti.

7 kişilik hakem heyeti konusuna da değinen Üstel, hakem heyetine 2 tane emekli yargıcın ilave edilmesi çalışmaları yaptıklarını söyledi. Üstel, CTP’nin mahkeme kararına saygılı olduklarını da belirtti.

Eski havalimanında güvenlik sıkıntıları olduğunu, yeni havalimanıyla bu sıkıntıların giderildiğini aktaran Üstel, İngiltere’de yaşayan insanların ülkeye rahat gelebilmesi hedefinde olduklarını, bunun için baskı yaptıklarını ve havalimanın açılmasını sağladıklarını belirtti.