Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, yürütülen Kıbrıs politikaları ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı eleştirdi. Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ise yürütülen politikayla ilgili farklı algıların oluştuğunu belirterek, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü vurgusu yaptı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda 62’inci madde tahtında söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, İstatistik Kurumu ile ilgili kurulan Meclis Araştırma Komitesi’ne gelmeye başlayan verilerden, Hayat Pahalılığı hesaplamasında yanlışlık yapıldığının somut olgu olarak ortaya çıktığını söyledi.

Konuşmasında Kıbrıs sorununa değinen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklamalarında kullandığı kavramların “anlaşılmaz” olduğunu ve BM Genel Sekreterinin Kıbrıs İle İlgili Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in Tatar’ı anlamasının mümkün olmadığını savundu. Erhürman, Tatar’a “konudan uzak” eleştirisinde bulunarak, Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplum önünde böyle temsil edilemeyeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Holguin’i kabulünün ardından görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamayı eleştiren Erhürman, Tatar’ın aynı açıklama içinde hem “eşit egemenlik” hem de “egemen eşitlik” kavramlarını kullandığını belirterek, “Sayın Tatar’ın bir söylediği öbür söylediğini tutmuyor, Holguin’in neyin ne olduğunu anlaması mümkün değil.” diye konuştu.

“Yeni siyaset dediğiniz şey egemen eşitlik mi, eşit egemenlik mi?” diye soran Erhürman, “Siz eşit egemenlikten vazgeçtiğinizi ve egemen eşitlik istediğinizi duyurmuştunuz.” diyerek, Tatar’ın ne dediğinin, ne istediğinin anlaşılmadığını yineledi. Erhürman, “Böyle diplomasi yapılmaz. Böyle Kıbrıs Türk halkının iradesi temsil edilmez. Böyle bir şey hayatımda görmedim” diye konuştu.

Kıbrıs Türk halkı içinde eşit uluslararası statü istemeyen kimse olmadığını vurgulayan Erhürman, “Müzakere masasına da iki toplum lideri statüsünde oturulur. Masa dışında da eşit uluslararası statü isterseniz iki yolu var. Dünya ya KKTC’yi tanıyacak, ya da ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımaktan vazgeçecek. ‘KKTC tanınmadan masaya oturmayız’ iddianızdan vazgeçtiniz, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımaktan vazgeçin gibi bir iddianız da yok.’” İfadelerini kullandı.

-"Kıbrıs Türk halkının iradesinin çözüm yönünde"

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Kanlı Noel" şehitlerini andı Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Kanlı Noel" şehitlerini andı

CTP’nin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik federasyon tezini desteklediğini ve görüşlerini Holguin’e aktardıklarını belirten Erhürman, Kıbrıs Türk halkının iradesinin çözüm yönünde olduğunu söyledi.

Tatar’ın “Kıbrıs Cumhuriyet'i AB’ye alınırken ne Kıbrıslı Türklere, ne de Türkiye Cumhuriyeti'ne sorulmadığı” yönündeki sözlerini anımsatan Erhürman, “1999’ta Helsinki zirvesinde Kıbrıs sorununun çözülmemesinin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB üyeliği sürecini etkilemeyeceği belirtilmişti. Tatar, Holguin’in bunu bilmediğini mi sanıyor?” diye sordu.

-“Hayat Pahalılığı hesaplamasında yanlışlık yapıldığı somut olgu olarak ortaya çıkmıştır… "

Toplu taşıma izinlerine de değinen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, kısa süre önce İzin Kurulu’nca izinler verildiğini ancak bazı izinlerin daha sonra iptal edildiğinin konuşulduğunu hatırlatarak, İzin Kurulu’nun gerekçeli karar alması gerektiğini söyledi. 

Verilen ve iptal edilen izinlerin Meclis ile paylaşılmasını isteyen Erhürman, “Bu bilgileri Meclise getirmeyecekseniz bunun için de bir araştırma komitesi kurulmasını isteyeceğiz.” dedi.

İstatistik Kurumu ile ilgili kurulan Meclis Araştırma Komitesi’ne verilerin gelmeye başladığını aktaran Erhürman, “Hayat Pahalılığı hesaplamasında yanlışlık yapıldığı somut olgu olarak ortaya çıkmıştır. Hane halkının bu kadar sıkıntıda olduğu bu dönemde bu somut olgu olarak netleşti. Buradaki bütün hatalar düzeltilecek, sorumlular da varsa tespit edilecek.” diye konuştu.

Erhürman ayrıca, KSTU ile yürütülen mali soruşturmada Cumhurbaşkanı Tatar’ın kendi korumasının gözaltına alındığı sırada pişmanlık yasasından bahsetmesini, ertesi gün de onu demek istememiştim demesini de eleştirdi.

-Ertuğruloğlu: “Egemen eşitliğin, eşit uluslararası statü sağlanmadan bir anlam ifade etmediğini belirtmek isterim”

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Erhürman’ın ardından söz alarak yaptığı konuşmada, savundukları politikayla ilgili farklı algıların oluşmasını yanlış ve tehlikeli bulduğunu söyledi. Ertuğruloğlu, “Savunduğumuz politikanın temeli, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüdür. İki taraf masaya oturacaksa iki devlet olarak oturacak demektir.” ifadelerini kullandı.

Kendisiyle bakanlıkta görüşmek üzere randevu alan ancak görüşmeye bir gün kala randevuyu iptal eden Holguin ile UBP heyetiyle yaptığı görüşmede bir araya geldiklerini kaydeden Ertuğruloğlu, Holguin’in makamına gitmesi halinde makamı tanıdığı algısının oluşacağından çekindiğine işaret ederek, makamda görüşmenin tanınma olmadığını söyledi.

“Egemen eşitliğin, eşit uluslararası statü sağlanmadan bir anlam ifade etmediğini belirtmek isterim” diyen Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununun Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanınması olduğunu defalarca ifade ettiğini de hatırlattı.

BM parametreleriyle 60 yıllık müzakere sürecinde başarıya ulaşılamadığını kaydeden Ertuğruloğlu, “Bize göre, artık federal ortaklık diye bir seçenek söz konusu değil. O defter kapandı”  dedi. Ertuğruloğlu, Rum tarafı "devlet", Türk tarafı ise "toplum" görüldüğü sürece çözüm olasılığı olmayacağını vurguladı.

Helsinki zirvesi kararının hatalı olduğu da ifade eden Ertuğruloğlu, Rumların asla AB’ye üye alınmaması gerektiğini söyledi.

Holguin’e net şekilde temel hedeflerinin KKTC’nin tanınması olduğunu söylediklerini aktaran Ertuğruloğlu, şöyle devam etti: “Ama şunu da söyledik, önce KKTC’yi tanıyın sonra görüşelim değildir mesajımız. Kıbrıs Türk halkının egemen eşit bir devlet olduğunu kabul edin. Simdi tanımak zorunda değilsiniz.”

Ertuğruloğlu, bu politikadan geri adım atılmasının söz konusu olmadığını vurgulayarak, “Savunduğumuz politikanın temeli egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüdür. İki taraf masaya oturacaksa iki devlet olarak oturacak demektir. Bunları çok net anlattık. Anlamamış olmasına ihtimal vermem.” dedi.