Halkın Partisi (HP) Merkez Yürütme Organı üyesi Ahmet Tokatlıoğlu, ülkedeki bazı üniversitelerin yasa dışı göçe aracılık yaptığını iddia etti ve söz konusu üniversitelerin kapatılması çağrısında bulundu.

Tokatlıoğlu yaptığı açıklamada, “Üniversite adı altında faaliyet gösteren yapıların ve aracı şirketlerin yasa dışı göçe aracılık eden, kolaylaştıran ve bu yolla rant elde eden konumda bulundukları gözle görünür haldedir, yasa dışı göç konusunu ciddiyetle ele alıp radikal tedbirleri derhal yürürlüğe koymazsak, bu yapıları kapatmazsak ülkemiz bu yükün altında ezilecek. Bu yüzden yasa dışı göçe aracılık eden ya da bir şekilde bunu kolaylaştıran ve bundan rant elde eden tüm kesimlere yönelik olarak sıfır tolerans politikası şarttır” dedi.

Yasa dışı göç konusunda Türkiye ile kurumsal bir işbirliğinin geliştirilmekte olduğuna işaret eden Tokatlıoğlu, Güney Kıbrıs ile KKTC arasında AB’nin de desteği ile yasa dışı göç konusunda acil işbirliği yapmanın artık kaçınılmaz olduğunu belirtti. Tokatlıoğlu “bu konuda kayda değer hiçbir adım atılmadığı” savundu.

Şehitler Gazimağusa'da da anıldı Şehitler Gazimağusa'da da anıldı

Kuzey Kıbrıs’tan Güney Kıbrıs’a her gün onlarca düzensiz göçmen geçtiği yönünde iddialara işaret eden Tokatlıoğlu “2023 verilerine bakıldığında, Güney Kıbrıs’ta yaklaşık 70 bin düzensiz göçmen bulunduğunu görüyoruz. Göçmenlerin büyük bir bölümü Afrika kökenli insanlar. Rum İçişleri yetkilileri Güney'e geçen sığınmacıların yüzde 70’inin KKTC tarafından verilen öğrenci vizesi ile Ada'ya geldiğini iddia ediyor” dedi.

Yani Kuzey’den güneye bir akış, bir hareketlilik olduğunun aşikar olduğunu iddia eden Tokatlıoğlu, şöyle devam etti:

“Uluslararası Organize Suç İnisiyatifi tarafından oluşturulan Küresel Organize Suçlar Endeksi 2023 Raporunda da Rum tarafına gelen sığınmacıların tercih ettiği en popüler yöntemin Kıbrıs’ın Türk tarafınca verilen öğrenci vizesi olduğu ve bu kişilerin KKTC’de yasal statü kazandıktan sonra ara bölgeden Güney Kıbrıs’a insan kaçakçılarının yardımıyla geçtikleri yazılmış. Yine aynı rapora göre, KKTC’de kurulmuş bazı üniversitelerin söz konusu kişilerin derslere katılmamalarına rağmen öğrenci vizesi oluşturmalarına ve sonrasında ara bölgeden Güney Kıbrıs’a geçmelerinde ve sığınma talebinde bulunmalarında yardımcı rol oynadıklarını iddia ediyor.”

Göçmen krizinin Kıbrıs Türkünün toplumsal yapısını değiştirdiğini kaydeden Tokatlıoğlu, “Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs arasındaki düzensiz göçmen akışı, iki toplum arasındaki zaten hassas olan ilişkiler üzerinde ekstra bir baskı oluşturmaktadır. Bu durum, her iki tarafın da birbirlerini suçlamasına ve taraflar arasındaki güvensizliğin büyümesine yol açıyor” dedi.