İlaç ve Eczacılık Dairesi Müdürü Ayşe Gökyiğit, tüm dünyada en prestijli ve özveri gerektiren mesleklerden biri olan eczacılık mesleğinin, ülkelerin sağlık sistemlerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

14 Mayıs Eczacılar Günü nedeniyle mesaj yayımlayan Gökyiğit, 14 Mayıs’ın, bundan 181 yıl önce Türkiye’de eczacılığın bilimsel bir nitelik kazanmaya başladığı gün olarak, mesleğin her alanında çalışan eczacılar açısından özel bir anlam taşıdığını dile getirerek, tüm eczacılara gününü kutladı.

İlaç Ve Eczacılık Dairesi Müdürü Ayşe Gökyiğit mesajında, sağlıklı bir toplum oluşturulmasında yadsınamaz bir rolü olan eczacıların, meslek icra edebilmeleri için çok zor bir eğitimden geçmeleri ve yeni bilgilerle sürekli olarak kendilerini yenilemeleri gerektiğini belirterek, bu bağlamda eczacılık eğitimi veren üniversitelere de önemli görevler düştüğünü kaydetti.

Mutluluğun en temel koşulunun, hiç şüphesiz sağlıklı bir yaşam sürmek olduğunu ifade eden Gökyiğit, “Eczacılar olarak, ilacın üretiminden hastaya en doğru şekilde ulaştırılmasına kadar birçok aşamada yer alan bir sağlık neferi olmanın haklı gururunu yaşarken, hem mesleği, hem de eczacılık hizmetlerini daha ileriye taşımada, kamu, akademik ve özel eczacılık sektörünün iş birliği gereklidir” dedi.

Bilinçsiz ilaç kullanımının hem toplum sağlığı, hem de ekonomik açıdan birçok zararı bulunduğu göz önünde bulundurulunca, eczacıların sağlık sektöründeki öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Gökyiğit, etkin tedavi için hastayı bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme ve akılcı ilaç kullanımının eczacı tarafından sağlandığını hatırlattı.

Kamu sektöründe, eczacılık mesleğinin ve eczacılık hizmetlerinin yürütüldüğü en önemli mercinin İlaç ve Eczacılık Dairesi Müdürlüğü olduğunu ifade eden Gökyiğit, 1987 yılında Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir birim olarak kurulan İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin, Müdürlük ve buna bağlı Genel Ecza Deposundan oluştuğunu belirtti.

Gökyiğit, İlaç ve Eczacılık Dairesi görev yetki ve sorumluluklarını da sıraladığı mesajında, ülkede kamu eczacılığının, Müdürlükleri haricinde, halen Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi, Barış Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastanesi, Cengiz Topel Hastanesi, Güzelyurt Sağlık Merkezi ve Sosyal Sigortalar Dairesi Müdürlüğü’nde çalışan eczacılar tarafından sürdürüldüğünü belirtti.

KAMUDA TOPLAM 17 ECZACI GÖREV YAPIYOR… ÜLKEDEKİ ECZANE SAYISI 306

“Kamu eczacılığının çok yönlü ve zevkli bir meslek olmasına ve de kamuda eczacıya gereksinim duyulmasına rağmen, maddi açıdan kamu eczacılığının cazip olmaması ve yeni mezunların özel eczane açmayı tercih etmesi, mevcut kadroların boş kalmasına ve yakın bir gelecekte kamu eczacılığının çöküşüne dahi neden olabilecek tehditler olarak karşımıza çıkmaktadır” diyen Ayşe Gökyiğit, dairede halen 5, kamuda ise 12 eczacının görev yaptığını, buna karşın ülkede faaliyet gösteren eczane sayısının 306, ecza deposu sayısının ise 44 olduğunu bildirdi.

Gökyiğit, kamu eczacılığının daha cazip hale getirilmesinin ve yeni mezunlar için kamu eczacılığının teşvik edilmesinin, bahsedilen hizmetlerin daha etkin bir şekilde yürütülmesini ve sürdürülebilir olmasını sağlayacağını söyledi.

İlaç ve Eczacılık Dairesi Müdürlüğü’nün birçok sorumluluğu olmasına rağmen, günümüz koşullarına ve kısıtlı insan kaynaklarına rağmen, hayata geçirmeye yönelik bazı projeleri de bulunduğunu dile getiren Gökyiğit, “Otomasyon Sistemi’nin iyileştirilmesi, İlaç Danışma Merkezi kurulması, Uyuşturucu ve Psikotrop İlaçlar Kontrol Merkezi kurulması, Farmakovijilans Merkezi kurulması” gibi projelerinden söz etti.

Özellikle tüm dünyayı etkileyen global ilaç sıkıntısının, birçok ilacın tedariğinde sorun yaşanmasına neden olduğuna işaret eden Gökyiğit,  ilaç üretiminin durması, ülkelerin ilaç kaynağını kendi rezervleri için saklayıp ihracata izin verilmemesi, ilaç bulunsa bile uçuşların olmaması gibi sorunlar yaşadıklarını kaydetti.

“HASTALARI VE HASTANELERİ İLAÇSIZ BIRAKMAMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Gökyiğit mesajında şunları da belirtti:

“Çok şükür ki toplum olarak, Covid 19 ile mücadelede büyük bir başarı yakalamış olup, Bakanlığımız da bu konuda zamanında gerekli tedbirleri alarak, salgınla mücadelede başarıyı yakalamanın haklı gururunu yaşamıştır. Bu zor süreçte de, diğer sağlık çalışanları gibi, Müdürlüğümüz hastaları ve hastanelerimizi ilaçsız, malzemesiz bırakmamak için çalışmaya devam etmiştir.

Sağlıkta hep daha iyiyi, daha güzeli yakalamak için çalışmalarımızı sürdürmekte ve ilgili kesimlerle işbirliği yapmaya her zaman özen göstermekteyiz.

İlaç ve Eczacılık Dairesi Müdürlüğü olarak vizyonumuz, özellikle ‘Ulusal İlaç Politikası’nın oluşturulmasında ‘bilir ve yetkili kurum’ olarak daha aktif ve etkin bir şekilde rol almak ve sağlık hizmetleri sunumunda yaşanan problemleri yetki ve sorumluluğumuz dahilinde etkili, köklü ve sistemli çözümler getirerek, toplumumuzun sağlıkta mükemmeli yakalamasına katkı koymaktır.

Bu bağlamda Bakanlığımızın hassas tutumu ve insan sağlığına verdiği önemin gereği olarak, paydaşlarımızla yakın işbirliği içinde sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışmaktayız. Takdir tabii ki halkımızındır.”