Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, asgari ücretin bir başlangıçtan veya emeğe biçilen en düşük ücretten çok, bir standart ücret haline geldiğini söyledi.
Bağımsızlık Yolu’ndan verilen bilgiye göre, Ersoy, Kıbrıs Postası Web TV’de Canan Onurer’in sunduğu Sabah Haberleri programına katılarak gündemi değerlendirdi.
Her zaman asgari ücret belirlenirken hayat pahalılığı oranında artış yapılmadığını belirten Ersoy, 2022 yılından itibaren asgari ücrete hayat pahalılığının doğrudan yansıtıldığı bir dönemin başladığını ifade etti.
-"Kamu sektörüne yapmak isteyip yapamadıklarını, asgari ücretli ve özel sektör emekçilerine yapmak istediler"
Ersoy, Bağımsızlık Yolu olarak ürettikleri asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve iki ayda bir hayat pahalılığı oranında artırılması talebinin yarısının gerçekleştiğini gördüklerini kaydetti.
Son artışın istedikleri gibi olmadığını hatırlatan Ersoy, bunun sebebinin de kârlarını azaltmak istemeyen sermaye sınıfının, patronların doğrudan kendi önlemlerini almış olması olduğunu söyledi.
Özel sektör emekçilerinin sorunlarının medyada da, siyasette de, günlük hayatta da daha fazla yer kapladığını ifade eden Ersoy, bu son yapılmak istenen yüzde 7.5’lik artışın patronların üzerlerinde hissettikleri baskıyı geri püskürtme şeklinde okunabileceğini belirti.
Ersoy, "kamu sendikalarının sarı ineği geri vermemek ve özel sektör emekçilerinin haklarını savunmak için eyleme çıkıyor olmasını, emekçilere gelin kendi sesinizi yükseltin diyor olmasını çok önemli ve değerli bulduklarını" vurguladı.
Düzenlenen eylemde, özel sektör emekçileri için, kamu ile özel sektör emekçilerini bir araya getirmenin önemli ve değerli olduğunu söyleyen Ersoy, burada sadece meselenin asgari ücret olmadığını, meselenin içine hapsedilmek zorunda bırakıldığımız yoksulluk girdabı olduğunu dile getirdi.
Patronların her türlü özgürlüğünün olduğunu söyleyen Ersoy, tam da bu anlamda sendikasız işçi çalıştırma yasağının hayata geçmesi gerektiğini ve özel sektör emekçilerinin kendi haklarını kendileri savunabileceği bir konumda olması gerektiğini belirtti.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan da görüleceği gibi devlet mekanizmasının egemen sınıfın elinde bir güç aracı olduğunu söyleyen Ersoy, devletin sermayenin devleti olduğunu dile getirdi. Komisyonun 5-5-5 şeklinde olması gerektiğini ancak komisyonda 10’a 5 bir eşitsizliğin bulunduğunu belirten Ersoy, asgari ücretlilerin ise o masada yer almadığını vurguladı.
Ersoy, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesini, esnafa da maaş ve sosyal sigorta desteğinin verilmesini savunduklarını vurguladı.