Güneyde hastanede tedavi gören 7 kişiden biri hastanedeki diğer virüslerden kapıyor Güneyde hastanede tedavi gören 7 kişiden biri hastanedeki diğer virüslerden kapıyor

KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki ticareti düzenleyen Yeşil Hat Tüzüğü, Güney Kıbrıs'ın Meclis Dışişleri Komitesi’nde ele alındı.

Alithia ve diğer gazeteler, bağımsız milletvekili Aleksandra Attalidu’nun, Yeşil Hat Tüzüğü konusunu salı günü Meclis Dışişleri Komitesi’nin gündemine getirdiğini, toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un ise “tüzüğün değiştirilmesinin tehlikeli olduğu” uyarısında bulunduğunu yazdı. 

Habere göre Dışişleri Bakanı Kombos komite toplantısında yaptığı konuşmada, Yeşil Hat Tüzüğü'nün “ülkenin yeniden birleşmesine yardımcı bir araç olduğunu” belirterek “tüzüğün uygulanmasıyla yükümlü olduklarını” ifade etti.

Tüzüğün değiştirilmesine yönelik herhangi bir girişimde bulunulmaması gerektiğini, böyle bir şeyin “çok tehlikeli olabileceği ve olumsuz sonuçlar doğurabileceğini” vurgulayan Kombos, hükümet olarak kaçakçılığın önlenmesi, güvenliğin ve sağlığın tesis edilmesi gibi sorumlulukları bulunduğunu belirtti.

Kombos, Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesindeki ticaretin 2022 yılından 2023 yılına yüzde 10 artış gösterdiğini, 2024 yılı Ekim ayına kadarki verilerin ise, ticaret hacminde bir önceki yılın büyük ihtimalle geçileceğini gösterdiğini belirterek AB Komisyonu’yla tam bir uyum içerisinde olduklarını ifade etti.

Gazete, komite toplantısında KKTC’den Güney Kıbrıs’a yönelik ticaret hacminin 16 milyon, Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye yönelik ticaretin ise 1 buçuk milyon Euro hacminde olduğunun gündeme getirildiğini de belirtirken, konuyu komite gündemine yazdıran Milletvekili Attalidu’nun açıklamalarına da yer verdi.

Attalidu, AB’nin Kıbrıslı Türklere yönelik üç tüzük; Yeşil Hat, Doğrudan Ticaret ve Kıbrıslı Türklere Mali Yardım tüzüklerini önerdiğini hatırlatarak, doğrudan ticaretin “yanlış hukuki temel” nedeniyle reddedilmiş olmasına karşın nihai karar için Avrupa Parlamentosu’na hiç gitmediğini, bu yüzden de hâlâ askıda olduğunu söyledi.

Attalidu, doğrudan ticaretin hayata geçirilmesi için bazı kesimlerce yoğun baskı yapıldığını belirtti ve bu baskıların başarıya ulaşmaması ve Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün yeniden gündeme gelmemesi için Yeşil Hat Tüzüğü'nün başarıyla uygulanmasının büyük önem taşıdığı uyarısında bulundu.

Gümrük Dairesi’nden, geçişler sırasında el konulan ve imha edilen ürünlerin listesini de talep eden Attalidu, gümrük memurlarının Yeşil Hat Tüzüğü'ne ilişkin farklı yorumlarda bulunduklarını da ifade etti.

Attalidu “Türkiye’den ithalatın, KKTC’den gerçekleştirilen yüzde 0.12’lik ihracatın 10 katı olduğunu” belirterek “gösterilen büyük tepkinin Kıbrıs’ın korunmasıyla değil bazı çıkarlarla ilişkili olduğunu” vurguladı.

Attalidu ayrıca, “neden Kıbrıslı Rumların da KKTC’ye geçerken kontrole tabi tutuldukları” sorusunu gündeme getirdi.

Gazete, bu soru üzerine ise Dışişleri Bakanı Kombos’un “geçiş yapan kişi sayısının sürekli arttığı bir ortamda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kontrollerinin olumsuz bir unsur olarak algılanmaması gerektiği” yanıtını verdiğini yazdı.

Bunun bir “sui generis (kendine has) durum” olduğunu da vurgulayan Kombos, “yoruma açık durumlar olabileceğini ve sorunları Komisyon’la iş birliği içerisinde çözmeye çalıştıklarını” ifade etti.

Gazete, Avrupa Komisyonu Güney Kıbrıs Temsilciliği Başkan Vekili Nikolaos İsaris’in komitede yaptığı konuşmada, tüzüğün, ticaretin daha da artmasına imkan sağlayacak çerçeveye sahip olduğunu, kontrollerin ise tüzükten kaynaklanan yükümlülükler olduğunu söylediğini yazdı.

Habere göre İsaris, akaryakıt konusunda, ticari araçların hepsinde, özel araçlarda ise rastgele kontroller yapıldığını belirtirken Güney Kıbrıs Gümrük Dairesi’nin kontrolleri “gerektiği gibi gerçekleştirdiğini” vurguladı.

İsaris, gümrük ve KDV gibi konuların çözümü için Kasım 2023’te “one stop shop” oluşturulduğunu da ifade etti.