Kıbrıs

Mecliste narenciye ve yükseköğretim konuşuldu

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda, narenciye ve yükseköğretim konuşuldu.

62’nci madde tahtında söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, narenciyede ve yükseköğretimde yaşananlara işaret ederek, “Güzelyurt ve Lefke çürümenin zehrini soluyor” dedi.

Erhürman’ı yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, ülkenin “sahte diplomayla” anılmasına ortadan kaldırmak için gereğinin yapılacağını ve denetimden taviz verilmeyeceğini ifade etti.

Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş ise, “Narenciye için hiçbir şey yapılmadı demek doğru değil” diyerek Cypfruvex’e sıkma makinesi getirileceğini ve depolama kapasitesinin artırılması için çalışmaların sürdüğünü söyledi.

-Sunuşlar

Bilgi ve onaya sunuşlarla başlayan genel kurulda ilk olarak Polis Örgütü (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere oy birliğiyle kabul edildi.

Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar (Değişiklik) Yasa Önerisi'nin genel kurulda üçüncü görüşmesinin yapılmasına ilişkin tezkere de oy birliğiyle onaylandı.

Genel kurulda daha sonra bazı karar ve yasa tasarılarının üçüncü görüşmelerine ivedilik alındı. Buna göre, "Lefkoşa Kazası Ortaköy'de Bulunan Koçan No: 1692, Bedrettin Demirel Caddesi, Arabacıoğluları Apartmanı, Kat: 4, 22 Numaralı Dairenin Gazimağusa/Vadili ve Lefkoşa/Gönyeli'de Bulunan Taşınmazlar İle Değiştirilmesinin İstibdalinin Onaylanmasına İlişkin Karar Tasarısının" Genel Kurulda üçüncü görüşmesinin yapılmasına ilişkin tezkere oy çokluğuyla kabul edildi.

Genel kurulda ayrıca Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş-Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi (Değişiklik No:2) Yasa Tasarısı’nın üçüncü görüşmesinin yapılmasına ilişkin tezkere oy birliğiyle onaylandı.

Genel kurul daha sonra CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman'ın 62’nci madde tahtında söz almasıyla devam etti.

-Erhürman: "Narenciye ihracaatı, toplam ihracatın yüzde 20’sine denk geliyor"

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, yapacağı konuşmayı “kahır seansı” olarak niteleyerek başladığı sözlerine narenciyede yaşanan sorunlara değindi.

Narenciyenin uzun sürededir konuşulduğunu ancak yaşananların ortada olduğunu kaydeden Erhürman, “Mandoranın cesedi ortada. Buyurun cenaze namazına… Hükümet denen yapının da Mandora gibi cenazesi kaldırılmalı …” dedi.

Ticaret Dairesinin resmi verilerine göre, 2022’de 95 bin 815 bin ton narenciye ihracından 24 milyon 282 bin dolar gelir elde edildiğini, bu oranın da toplam ihracatın yüzde 20’sine denk geldiğini söyledi.

Bu sektörün zannedilenden de geniş bir kesimi etkilediğini ifade eden, “Gelirin yarısını kaybetmiş durumdayız” diyen Erhürnan, gelecek yıl da benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalınmasının olası olduğunu belirtti.

Meselenin sadece Tarım Bakanlığının değil Başbakan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu’nun meselesi olduğunu söyleyen Tufan Erhürman, AB’nin raporuna göre narenciyeyi etkileyen vektör böceğin Kıbrıs’ın güneyinde ağustos 2023’te görüldüğünü söyledi.

Söz konusu vektör böceğin ziraat mühendislerinin bilmediği, tanımadığı bir böcek olmadığını ifade eden Erhürman, “Ağustosta bundan haberdar olmalıydık… Peki şubata kadar ne yaptık?” diye sordu.

Vektör böceğinin neden olduğu hastalığın tespiti için PCR testi yapılmadığına işaret eden Erhürman, Valensiyanın nasıl kurtulacağının konuşulması gerektiğini vurguladı.

-"Bunu rekabetten kaynaklanan bir şey olarak görmüyorum"

İhracat konusuna da değinen Erhürman, “15 bin ton giderse Türkiye için risk oluşturmayacak ama 16 bin ton giderse Türkiye’deki bahçeler için sıkıntı mı olacak? Bu anlaşılır, kabul edilebilir bir şey değil… Ben bunu anlayamıyorum… ” dedi.

Türkiye’ye ihraç edilecek 15 bin ton için 2 kişiyle irtibat kurulduğunu da söyleyen Tufan Erhürman, bunu yapacak ihracatçılardan taahhütname imzalanması istendiğini kaydederek, “Bu taahhütname, hukuk dilinde ‘imzalamayın ve getirmeyin’ demektir” diye konuştu.

Bölgedeki üreticilerin, “Türkiye rekabet dolayısıyla ambargo mı koyuyor” diye sorduğunu ifade eden Erhürman, Türkiye’nin 7,5 milyon ton narenciye ihraç ettiğini ifade ederek, “Ben bunu rekabetten kaynaklanan bir şey olarak görmüyorum” dedi.

Bölgede bu alanda çalışanların yaşadığı mağduriyete de değinen Erhürman, işçilerin boş kaldığını söyleyerek, “Zararın haddi hesabı yok” diye konuştu.

Üstündeki kadar ağacın altında da Mandora olduğunu ifade eden Erhürman, bu saatten sonra bu konuda alanda yapılacak bir şey kalmadığını söyledi. “Güzelyurt ve Lefke çürümenin zehrini soluyor” diyen Erhürman, Mandoranın yerde çürüdüğün, üniversite yaşananlarınsa yüksek öğretimde zehirlenmeyi gösterdiğini ifade etti.

-"Gelecek yıla kadar temize çekmeliyiz"

Tufan Erhürman, Meclis Başkanlığının yükseköğretim konusunda komite kurulmasıyla ilgili gerekeni yapmasını isteyerek, yarın itibarıyla herkesin gözünün bu komitenin üzerinde olmasını istedi.

Tufan Erhürman, geçersiz diplomaların hemen iptal edilmesi gerektiğini, komitenin ara rapor çıkararak, bunu ilgili yere iletebileceğini belirterek, “Bunun için polise, savcılığa gerek yok. Geçersiz diploma sahipleri suç işledi mi buna biz karar veremeyeceğiz” dedi.

Erhürman, “Diploma sahtedir bir tartışma konusudur ama yükseköğretimin insan kaçakçılığının enstrümanı olduğu iddiasını dibine kadar  araştırılması gerektiğini belirtti.

Erhürman, “Komite, gerekirse alt komite oluştursun. Bir taraf diplomalar diğer taraf da diğer konuların üzerine gitsin. Biz bunları gelecek yıla kadar temize çekmeliyiz” diye konuştu.

-Mülk satışı

Yabancılara mülk satışı konusuna da değinen Tufan Erhürman, “Bize, ‘abartıyorsunuz, rakamlar sizin dediğiniz gibi’ değil dendi… Sonrasında ikna oldunuz… Bir çalışma yapıldı. Sayın Oğuz bunu bize de verdi. Bu savcılığa da gitti. Savcılıktan görüş gelmesini ve gereğinin yapılmasını bekliyoruz…” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ATV’deki açıklamasına değinerek, yayının bant çözümünü Meclis kürsüsünden okuyan Erhürman, bu yayında İsraillerin satın aldığı arazilerle ilgili komisyon kurulduğunun söylendiğini belirterek, “ATV’nin haberi var, bizim yok…” ifadelerini kullandı.

Tatar’ın mülk satışlarıyla ilgili “kirli işlerden” söz ettiğine işaret eden Erhürman, “Ben bunun üstüne ne diyeyim?. Bu sorumsuzluğun dibidir…” dedi.

-Çavuşoğlu: "Denetimden taviz verilmeyecek"

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, yükseköğrenimle ilgili tartışmaların dikkatli ve şeffaf şekilde sürdürülebilmesi gerektiğini söyledi.

Diploma konusunda bakanlıkta yapılan toplantıya işaret ederek, polisi bakanlığa çağırdıklarını kaydeden Çavuşoğlu, polisin araştırmalarını tamamladıktan sonra YÖDAK’ın sürece dahil olmasının konuşulduğunu belirtti. Çavuşoğlu, bu hafta da teknik toplantı yapacaklarını ifade etti.

Nazım Çavuşoğlu, ülkenin sahte diplomayla anılmasının ortadan kaldırılması için gereğinin yerine getirileceğini, eksik düzenlemeler de varsa giderileceğini belirten Eğitim Bakanı, “Denetimden taviz verilmeyecek” dedi.

-Çavuş: "Böcek görüldü ama ülkede hastalık görülmedi”

Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş, da Erhürman’ı yanıtladığı konuşmasında, üretimde siyaset olmadığını ve milletvekillerine  istedikleri her konuda her zaman bilgi verdiğini ifade etti.

Vektör böcekle ilgili çalışmalara değinen Çavuş, hem ülkede bulunan, hem de Türkiye’den gelen ekiplerin çalışmasında vektör böceğin görüldüğüne dair tespit olduğunu ifade ederek, “Böcek görüldü ama ülkede hastalık görülmedi” dedi.

Çavuş, “Hiçbir hükümet, tarım bakanı, üretici bunu yaşamak istemezdi ama geçmişte bu böcek olmadığında ürün dalında kaldı” dedi.

Hüseyin Çavuş, Cypfruvex’e sıkma makinesi getirileceğini ve depolama kapasitesinin artırılması için çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, “Tüm konsantremiz sıkma kapasitesinin artırılmasında” dedi.

2015’te Mısır’da bu hastalığın görüldüğünü ama ihracatın sürdüğünü kaydeden Çavuş, “Biz Türkiye Tarım Bakanlığı ile tüm istişareleri götürmeye çalışıyoruz. Kaygılarını gidermek, ticaretin önünü açmak için gereğini yapıyoruz…Narenciye için hiçbir şey yapılmadı demek doğru değil” ifadelerine yer verdi.

Erhürman’ın sözünü ettiği taahhütname ilgili görüşmelerinin sürdüğünü ifade eden Çavuş, “Çözüm getirecek her türlü görüşmeyi yapıyoruz…” dedi.

Bir soru üzerine Tarım Bakanı,  7 bin ton ürünün Türkiye üzerinden Irak ve Azerbaycan’a gittiğini, bir kısmının da Türkiye’de depolandığı bilgisini aldıklarını ifade etti.