Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası yöneticileri ile bazı örgütlerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Kıbrıs konusuyla ilgili onaylanan tezkereyi protesto etmesini kınadı.
Gülbahar yaptığı yazılı açıklamada, TBMM’de 18 Temmuz tarihinde kabul edilen Kıbrıs tezkeresinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtılması için çaba gösterileceğinin vurgulandığına ve Türk tarafının görüşmelerin başlaması için Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliğiyle, KKTC’nin, Rum Devleti ile uluslararası eşit statüsünün teyit edilmesi talebine destek verildiğine dikkat çekti.
-“Anlaşılır bir tutum değil”
Gülbahar, “Adında Türk olan bir kuruluşun, 20 Temmuz 1974’te başlayan Kıbrıs Barış Harekatı için gereken tarihi kararı alan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, ‘Kıbrıs Türk halkını 15 Temmuz 1974’te ilan edilen Helen Cumhuriyeti çatısı altında yaşamaktan, katliamlardan, yok edilmekten kurtardı ve bugün de Kıbrıs Türk halkının çabalarına destek veriyor’ diye eleştirmesi anlaşılır bir tutum değildir” dedi.
Bu zihniyetin iddialarının, Kıbrıs Türkü’nü sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” şemsiyesi altında azınlık durumuna düşürmek, milli ve dini aidiyetini yok etmek için uğraşan emperyalist güçler ve Rum tarafı ile örtüşmesinin çok enteresan bir durum olduğunu ifade eden Gülbahar, ilgilileri bu konuda ciddiyetle durmaya ve önlem almaya davet etti.
Gülbahar açıklamasında şu soruları da sordu:
“Devletin okullarında ders veren, Milli Eğitim Yasasına tabii öğretmenlerin bir sendikasının yönetici kesimi nasıl olur da kendisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iradesine saldırma cesaretini bulur?
Nasıl olur da bizim egemenliğimize, devletimizle dünyada hak ettiğimizi yeri almamıza TBMM’de iktidar ve muhalefet tarafından oy birliği ile verilen destek, saçma sapan iddialarla karalanmaya çalışılır?”
“Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası yönetici kesimi bu yolda yürüyerek, başarılı olabileceğini zannediyorsa hayal görüyor” diyen Gülbahar, şunları kaydetti:
“Milli güçler zindedir ve demokratik kurallar içinde devleti, milli menfaatleri korumaya kararlıdır.
Halkımız ve Türkiye’miz, içimizdeki kimi gafiller, ‘iki devletli çözümün gerçekçi ve Kıbrıs Türkü için doğru bir karar olduğunu anlamıyor’ diye eski politikalara dönmeyecektir.
Halkımız, özgürlüğümüzden, güvenliğimizden, devletimizden, anavatan Türkiye ile birlikte yürümekten vazgeçmeyecek, Rum-Yunan ikilisine, emperyalistler ve onların uzantılarına, geçit vermeyecektir.”