Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Güneş Onar, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulides’le 15 Ekim Salı günü New York’ta katılacağı gayriresmi yemeğin yeni bir sayfa açılması için fırsat olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Güneş Onar, “Sayın Cumhurbaşkanı 28 Eylül tarihinde New York’ta BM Genel Sekreteri’yle gerçekleştirdiği ikili görüşme sırasında Sayın Guterres tarafından yapılan gayriresmi yemek davetini kabul etmişti. Orada uzlaşılan modelite çok nettir. Bu gayriresmi akşam yemeğinde herhangi bir ajanda olmadan bir araya gelecek olan Liderler, genel bir durum değerlendirmesi yapıp, atılabilecek bir sonraki adımları konuşacaklar” dedi.
Özel Temsilci Onar, “Kast edilen Kişisel Temsilci Holguin’in 12 Temmuz 2024’te biten görev süresinin ardından ortaya çıkan durumun değerlendirilmesi ve hem iki taraf, hem de bölgesel gelişmelerin de göz önünde bulundurulacağı bir değerlendirme yapılmasının gerekli olduğu noktasıdır” şeklinde konuştu.
Güneş Onar şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanı Holguin’le son toplantısını 1 Temmuz 2024 tarihinde Londra’da gerçekleştirmişti. Orada, hem bir veda hem de gayretlerinden dolayı Sayın Holguin’e teşekkür toplantısı olmasının yanı sıra, yeni ve resmi bir sürece geçilebilmesi için iki taraf arasında ortak zemin bulunmadığı gerçeğinden hareketle bir sonraki adımların konuşulması gerektiği de vurgulanmıştı. Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak hiçbir zaman diyalogdan kaçmadık, ancak göstermelik içeriksiz diyaloğun da mevcut sürdürülemez durumun normalleşmesi anlamına geldiğini söyledik. 4 Mart 1964 tarihinde yaratılan statüko, Kıbrıs Türk Halkının izolasyona maruz bırakılmasının bir aracı olarak kullanılmaktadır. Adada sahadaki gerçekler çok farklıyken, mevcut statüko uluslararası alanda, Kıbrıs Rum tarafının ülkemizde yetki ve otoritesi varmış, tüm adaya dair söz söyleme ve karar alma hakkı varmış gibi muamele görmesine yaramaktadır. Bu durumun normalleştirilmesi tarafımızca kabul edilebilir değildir.”
Onar, gelinen aşamada büyük bir avantaja sahip olunduğunu, bunun da 56 yıl önce başlayan müzakere süreçlerinde neyin çalışmadığını ve çalışmayacağının tespit edilmiş olması olduğunu söyledi.
Güneş Onar Şöyle dedi:
“Ayrı ve eş zamanlı referandumlar da dahil olmak üzere sürekli olarak başarısızlığı kanıtlanmış federasyon modelinin tüketildiği aşikardır. Kıbrıs Türk tarafı önce 2017’de ardından ise Nisan 2021 Cenevre’de bu modelin tüketildiğini söylemiş ve bir uzlaşı modeli olarak federasyonun müzakere zemini olmasından rızasını resmi olarak çekmiştir. Kıbrıs konusunun bunca yıldır çözülememesinin en önemli nedeni sürekli aynı model üzerinde, hep aynı tartışmaları yaparak vakit kaybedilmesi ve bunun bir sonucu olarak Rum tarafının haksız ve hukuksuz statüsünü sürdürmesidir. Bize göre Kıbrıs konusunun önündeki en büyük engel taraflar arasındaki statü eşitsizliğidir. Kıbrıs Türk Halkının özden gelen haklarının tesisinin bir çözüm sonrasına havale edilmesi, geleceğimizin Rum liderliğinin rızasına bırakılması anlamındadır ki bu değişmedikçe gelecek belirsizliği içerisinde haksız ve hukuksuz olarak bizlere empoze edilen izolasyonun da sürmesi demektir. Bölgesel dengeler, uluslararası sistemin sorunlara kendi aralarındaki yarışan çıkarların perspektifinden bakmaları da bizleri haklı çıkartan bir başka önemli noktayı teşkil etmektedir.”
Özel Temsilci Onar, 15 Ekim’de New York’ta BM Merkezi’nin 38. Katında KKTC saatiyle 02.00’de başlayacak olan gayriresmi yemeğin, Kıbrıs’ta artık kaybedilecek zaman olmadığı mesajının verilmesi ve bunca yıllık başarısızlığın ardından bir uzlaşı için yeni bir sayfa açılması gerektiğinin vurgulanmasına yönelik bir fırsat teşkil ettiğini söyledi.
Güneş Onar açıklamasına şöyle devam etti:
“Bunca yıldır girilen her süreç başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu durum sadece iki Halkı değil Kıbrıs adasının kendisini de yormuştur. Biz artık yeni şeyler konuşmanın zamanının geldiğini söylüyoruz. Bu yüzdendir ki, Sayın Cumhurbaşkanı Nisan 2021’de Cenevre’de yeni çözüm vizyonunu ortaya koymuş ve yeni ve resmi bir sürecin ancak ve ancak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyit edilmesiyle başlayabileceğini net şekilde BM Genel Sekreteri ve Garantör Devletlerin Dışişleri Bakanlarının mevcudiyetinde Rum lidere ifade etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı önümüzdeki Salı günkü gayriresmi akşam yemeğinde de Sayın Hristodulides’le bu vizyonunu gerekçeleriyle bir kez daha paylaşacaktır. Bunun yanında bölgemizdeki hemen her gün devam eden insanlık dramına da vurgu yapacak, gerginliğin kimsenin faydasına olmayacağını anlatacak ve hem iki tarafın hem iki Halkın hem Kıbrıs adasının hem de bölgemizin faydasına olacak işbirlikleri konusunda birlikte çalışmayı gündeme getirecektir. Gerçeklik temelinde müzakere yoluyla bulunacak bir çözüme bağlılığımız devam etmektedir. Ancak burada önemli olan sahadaki gerçekler temelinde bir işbirliği kültürünün oluşturulmasıdır. Biz, karşılıklı bağımlılık ve iki tarafın da kazanacağı eşitlik temelinde, bir tarafın diğer taraf üzerine otoritesini yayma anlamına gelmeyecek ve yine iki tarafın kabul edeceği projeler üzerinde çalışmaya hazırız. Kıbrıs Türk tarafı somut olumlu getirileri olacak projeleri hayata geçirmeye hazır olduğunu defaten yapmış olduğu önerilerle ortaya koymaktadır. Bu perspektiften bakıldığında işbirliği konusunda ortak anlayışın hasıl olması en büyük temennimizdir. Biz diyalog ve diplomasi yoluyla gerginlikleri, krizleri çözmeye, işbirliklerini ise hayata geçirmeye hazırız.”