Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Özkunt, 2025 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemli bir dönüm noktası olacağına inandığını belirtti.

TDP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Özkunt, Ada TV’de yayınlanan “Günaydın Ada” programında soruları yanıtladı.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, Kıbrıslı Türklere yönelik açıkladığı 14 maddelik eylem planı hakkında değerlendirmelerde bulunan Özkunt, zamanlamanın “manidar” görülebileceğini kaydetti.

Crans Montana’da masanın devrilmesinin mimarlarından olan Hristodulidis’in, barış istemesinin bir ironi yarattığını belirten Özkunt, “iki devletli çözüm modelinin de Hristodulidis’i barış isteyen taraf pozisyonuna soktuğunu ve dış dünyaya karşı bir şov amacı taşıyabileceği kuşkusu yarattığını” söyledi.  

Toplumların, siyaset oyunlarından bıktığını ifade eden Nevzat Özkunt, “Siyasetin bu kadar ayak oyunlarına alet edilmesini ibretle izliyoruz. Ancak bunlar sürpriz de değil. Bir an önce sonuç alıcı şekilde federasyon zemininde müzakerelerin başlaması gerekir” dedi.

Polis Genel Müdürlüğü'nden yeni yıl öncesi ateşli silah uyarısı: Sıfır tolerans ilkesiyle hareket edilecek Polis Genel Müdürlüğü'nden yeni yıl öncesi ateşli silah uyarısı: Sıfır tolerans ilkesiyle hareket edilecek

Eşitliğin içselleştirilmesi ve federasyonun işlevselliği konusunda Rum tarafında ciddi sıkıntılar olduğunu ancak bunların şu anda görülmediğini kaydeden Özkunt, “bunun, Türk tarafının ayrılıkçı pozisyondan kaynaklandığını” ileri sürdü.

İyimser olmaya çalıştığını ifade eden Özkunt, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın olumlu bir sonuç almasını ise beklemediğini söyledi.

2025 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemli bir dönüm noktası olacağına inandığını dile getiren Özkunt, Kıbrıs Türk toplumunun, hala barış ve federasyondan yana olduğunu sahada gördüğünü kaydetti.

-“İki toplumu yakınlaştıracak adımlar her zaman atılabilir”

“Adanın birleşmesini istemeyen sağ liderler federasyonu aslında hiç görüşmediler, görüşür gibi yaptılar” diyen Nevzat Özkunt, Güven Artırıcı Önlemleri zorlamak, ortak projeler üretmek gerektiğini belirtti.

Ortak bir hastane, havaalanı ya da üniversite gibi projelerin geliştirilmesi üzerinde duran Özkunt, “Bugüne kadar barış sağlanamadı, belki sıkıntı bu işin sadece liderlere bırakılmasıydı ancak iki toplumu yakınlaştıracak adımlar her zaman atılabilir” dedi.

“Ancak bugün ayrılıkçı politikaların iki toplumlu komitelerin çalışmasını dahi engellediğini” savunan Özkunt, “iletişim kopması nedeniyle günlük sorunların aşılmasında dahi iş birliği yapılamadığını ve sorunların büyüdüğünü” öne sürdü.

-“Hristodulidis’in eylem planı Güven Yaratıcı Önlem değil bir ‘pansuman’ niteliğinde değerlendirilebilir”

Hristodulidis’in, Kıbrıslı Türklere yönelik açıkladığı 14 maddelik eylem planının, Güven Yaratıcı Önlemler kapsamına girmediğini, bir “pansuman” niteliğinde değerlendirilebileceğini dile getiren Özkunt, şunları belirtti:

“Elbette pratikte uygulanabilirliğini görmek lazım… Esas yapılması gereken Güven Yaratıcı Önlemlerle, federasyon ve barış görüşmelerinin sonuç alıcı şekilde başlamasıdır. Olumlu ancak temkinli bakıyoruz. Mesela bunlar yapılırken, T izinli taksilerin güneye geçişinde sıkıntılar yaratılıyor. Hâlbuki yeni kapıların açılması gerekiyor. Bunlara yönelik hiçbir çalışma yok ancak açılımlar var. İzleyip göreceğiz.”