CTP Milletvekili ve gazeteci Sami Özuslu, tüm müdahil tarafların Kıbrıs için ortak bir ses bulmaya ihtiyacı olduğunu söyledi.
Politis gazetesine Kıbrıs sorunuyla ilgili röportaj veren Özuslu, Kıbrıs sorununa çözüm bulmaya yönelik müzakere sürecinin çözüm için beklentilerin yüksek olduğu Mustafa Akıncı ile Nikos Anastasiadis'in başkanlık yaptığı 2017 yılında, Crans Montana’da çöktüğünü anımsattı. Özuslu, 2004’teki Annan Planı referandumunda olduğu gibi, 2017’de de bir fırsatın kaybedildiğini söyledi.
Habere göre Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in şimdi de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’i New York’ta gayri resmi yemekte bir araya getireceğini kaydeden Özuslu, bunun bir ilerleme olup olmadığını sorguladı.
Federal çözüm için niyet olmamasına rağmen, liderlerin en azından görüşmeye başlayacağını belirten Özuslu, esas sorunun, Guterres’in izleyeceği stratejiyle ilgili olduğunu kaydetti ve Guterres’in kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin’in, içeriğini yalnızca Guterres’in bildiği bir rapor yazdığını anımsattı.
Özuslu, Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki iyiye gidiş de göz önünde bulundurulduğunda, Guterres’in iki garantör ülkeden, üstlendiği inisiyatifle ilgili olumlu mesaj almış olabileceğini belirtti ve her şey yolunda giderse, New York’ta 4+1 görüşmenin bile mümkün olabileceğini ifade etti.
Liderlerin "samimiyetsizliği" nedeniyle federal çözüm için gerçekten çaba gösterileceği konusunda iyimser olamadığını kaydeden Özuslu, bunun değişebilmesi için, liderlere her iki toplumdan ve uluslararası güçlerden baskı gelmesi gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasının hem iç hem de dış sebepleri bulunduğuna işaret eden Özuslu, listenin uzun olduğunu ve karşıdakini suçlamak yerine aynaya bakmak gerektiğini belirtti.
“Geleceğimiz için ne yaptık ve ne yapıyoruz” sorusunu yönelten Özuslu, her şeyden önce, tek çözüm modelinin BM kararlarında da belirtildiği gibi federasyon çözümü olduğu konusunda uzlaşılıp uzlaşılmadığını ve federal çözüm denildiğinde aynı şeyin konuşulup aynı şeyin mi anlaşıldığını sordu.
Bu soruların yanıtı olumluysa, tüm dış güçlerin Kıbrıslıların isteğine saygı duyacağını belirten Özuslu, uluslararası toplumun Kıbrıs sorunundaki etkisini ve rolünü küçümsemediğini, ancak tüm dünyaya açıklamak üzere ortak bir ses bulmak gerektiğini ifade etti.
Kıbrıslıların ılımlı insanlar olduğunu kaydeden Özuslu, geçmişte çok kötü tecrübeler yaşandığını, çoğu kişinin bu kötü tecrübelerin sebebini bildiğini ve bunları yeniden yaşamak istemediğini söyledi.
Özuslu, halkın aklını milliyetçilik ve fanatizmle zehirlemek isteyenler de olduğunu ve bunun siyaset, eğitim ve basın-yayın organları gibi alanlar aracılığıyla yapılmaya çalışıldığını belirtti.
Gazete, yakın döneme kadar gazeteci kimliğiyle ve Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanlığıyla bilinen Özuslu’nun, bugün de Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili olarak aynı şey için, barış ve refah içindeki bir Kıbrıs için mücadele ettiğini de yazdı.