Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), “verem taramasında bilimsel yöntemlere dönülmesi” çağrısında bulundu. Birlik, halk sağlığını korumaya yönelik doğru yöntemlerin kullanılmasının önemini vurguladı. 

Birlik tarafından 5-11 Ocak Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası nedeniyle yayımlanan mesajda, tüberkülozun erken tanı, bilimsel tarama yöntemleri ve etkin tedavi ile önlenebilir ve kontrol edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çekilerek, ülkede tüberküloz vakalarının artmış olmasından duyulan endişe paylaşıldı.

“Kontrolsüz nüfus artışı ve uygun tarama yöntemlerinden uzaklaşılması nedeniyle halk sağlığının ciddi tehdit altında olduğu” savunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Nüfusu bilinmeyen Kıbrıs’ın kuzeyinde çalışma ve öğrenci izinleri için yapılan sağlık taramaları için verem (tüberküloz) taraması amacıyla kullanılan yöntemler, bilimsel dayanaklardan uzaklaşmış durumdadır. 

“Horozların parçalanması üzerinden kumara asla göz yummayacağız” “Horozların parçalanması üzerinden kumara asla göz yummayacağız”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve uluslararası sağlık otoriteleri tarafından önerilen PPD testi veya modern kan testleri yerine, taramalarda CRP kullanılmaktadır. CRP, tüberküloz taramasında güvenilir bir yöntem değildir ve yalnızca bazı Afrika ülkelerinde sınırlı bir şekilde kullanılmaktadır. CRP, vücuttaki genel enflamasyonu ölçen bir kan testidir ve pek çok enfeksiyon, iltihaplı hastalık veya doku hasarında yükselebilir. Ancak, spesifik değildir ve vereme özgü bir belirteç olarak kabul edilmez.”

- “Çalışma ve öğrenci izinleri verilirken bilimsel doğruluğu kanıtlanmış PPD testi kullanılmalıdır”

Tüberküloza özgü, bilimsel temelli ve güvenilirliği kanıtlanmış yöntemlere işaret edilen açıklamada, tüberküloz taramasında kullanılan PPD testinin, tüberküloz enfeksiyonuna özgü bir bağışıklık yanıtını ölçtüğü ve yıllardır tüm dünyada güvenle kullanıldığı kaydedildi, bunun yanında Interferon Gamma Release Assay (IGRA) gibi daha hassas ve spesifik kan testlerinin mevcut olduğu belirtildi.

Ülkede de halk sağlığını korumak ve bulaşı önlemek amacıyla, çalışma ve öğrenci izinleri verilirken bilimsel doğruluğu kanıtlanmış PPD testi kullanılması gerektiği ifade edilen açıklamada, son dönemde uygun sağlık taramaları ve etkili politikaların eksikliğinin bulaşıcı hastalıkların artmasına zemin hazırladığı uyarısında bulunuldu.

“Tüberküloz vakalarının artışı, yalnızca bireylerin sağlığını değil, toplumsal sağlığı da ciddi biçimde tehdit etmektedir. Halk sağlığını koruma sorumluluğu olan Sağlık Bakanlığı, bu gidişata kayıtsız kalmamalıdır.” denilen açıklamada, ulusal tüberküloz mücadele programının Sağlık Bakanlığı girişimiyle oluşturulmasının önemine dikkat çekildi; her türlü desteği vermeye hazır olunduğu kaydedildi.