Kıbrıs

Taçoy: “Konuştuğum için değil aday olduğum için tehdit edildim”

Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy, genel başkanlığa adaylığını açıkladığı için tehdit edildiğini söyledi. Aldığı tehdidin esas nedeninin genel başkanlığa adaylığını açıklamasından kaynaklandığını kaydeden Taçoy, “Bu ülkede demokrasinin temeli UBP’den geçer. Kim ne isterse desin. Demokrasiyi bozan da kuran da UBP’dir” 

Taçoy, Genç TV’de katıldığı “Er Meydanı” programında soruları yanıtladı. Taçoy, ülkede ciddi bir vizyon sıkıntısı olduğunu, bunun da özellikle siyasette bariz şekilde yaşandığını savundu.

Birçok siyasetçinin vizyonunun tanıdıklarını veya onların çocuklarını devlete istihdam etmek, sanayi arsası dağıtmak gibi bireysel menfaat sağlamaktan ibaret olduğunun ileri süren Taçoy, vizyonunun böyle bir şey olmadığını kaydetti.

Açıklamalarının hedefinde Ünal Üstel olmadığını söyleyen Taçoy, “Benim hedefim ne yapacağımı halka gösterebilmektir” dedi.

Taçoy, bir siyasetçinin halka verdiği sözü muhakkak tutması gerektiğini söyleyerek, “Biz bunu yapabilecek yetenekte hiç olmadık”  şeklinde konuştu.

Hasan Taçoy, kendi partisi olmasına rağmen yanlış gördüğü noktalarda mevcut hükümeti de eleştirdiğini, her fırsatta bunu tekrarladığını, hatta bu yüzden disipline verilmekle tehdit edildiğini söyledi. Aldığı tehdidin esas nedeninin genel başkanlığa adaylığını açıklamasından kaynaklandığını kaydeden Taçoy, “Bu ülkede demokrasinin temeli UBP’den geçer. Kim ne isterse desin. Demokrasiyi bozan da kuran da UBP’dir” şeklinde konuştu.

Kurultayın ikinci turunda çekildiği hatırlatılan Taçoy, o dönem kendisinin Faiz Sucuoğlu’nun da aralarında olduğu üç aday tarafından aranarak “Sen de çekilirsen biz de çekileceğiz” denildiğini söyledi ve diğer iki ismin de Nazım Çavuşoğlu ile Dursun Oğuz olduğunu söyledi.

Hükümetin UBP kanadında yeniden bir kabine değişikliğinin Başbakan’ın tavrına bağlı olduğunu belirten Taçoy Üstel’in ya değişikliği yapması ya da “gelinen bu noktada değişiklik olmayacak” demesi gerektiğini belirtti.

Hasan Taçoy, partide kabine değişikliği yönünde konuşmaların ve hareketlerin yaşanmakta olduğunu savundu.

Siyasi Partiler Yasası’nda kurultayların üç yılda bir mutlaka yapılması gerektiği yazılıyken UBP kurultayının zamanının iki yıl olarak belirlendiğini anımsatan Taçoy, “Her şey tamamen partinin kontrolünde. Ama şimdi kişinin kontrolüne geçtik… ” ifadelerini kullandı.

Kurultaydan önce ülkeyi genel seçime götürme düşüncesini “saçma bir düşünce” olarak niteleyen Taçoy, Genel Başkan Üstel’in tüm ısrarlarına rağmen bu konuları konuşmaktan kaçtığını, yetkili kurulları bile uzun bir zamandır toplamadığını savundu.

Taçoy, UBP yetkili kurullarından hiçbirinde kurultaya ilişkin alınmış bir karar bulunmadığını söyleyerek, Genel Başkan Üstel’in kurultay için “Ekim 2024” demesine rağmen bu kararın henüz alınmamış olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da katıldığı bir programda UBP kurultayına ilişkin olarak kendiyle aynı düşünceleri paylaşmış olduğunu söyleyen Taçoy, Cumhurbaşkanı’nın bu konuda konuşmasının ve söylediklerinin büyük önem taşıdığını ifade etti.

Taçoy, UBP’nin şimdiki durumuyla ülke siyasetine ve demokrasisine zarar verdiğini savunarak, “Eğer, UBP demokratik kriterleri uygulamazsa bundan tüm ülke zarar görür” dedi.      

Hasan Taçoy, ilgili bir soru üzerine Avukat Akan Kürşat’ın İtalya’da tutuklanmasına ilişkin düşüncelerini de paylaştı.

Konunun KKTC ve TC makamlarınca tüm yönleriyle değerlendirilmekte olduğunu ifade eden Taçoy, sürecin yakından takip edildiğini söyledi.

“Siyasallaştırmamak gerekirdi ancak siyasallaştı” diyen Taçoy, bir yandan hukuksal diğer yandan da diplomatik hazırlıklara girişmek gerektiğini belirtti.