Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Makina Mühendisleri Odası Birliği Başkanı Ayer Yarkıner, “Trafikte sıfır can kaybı” hedeflenerek mühendislik çözümler belirlenmesinin hem daha insancıl, hem daha çağdaş, hem de hedefe ulaşmak için en doğru yöntem olduğunu söyledi.
Çarpışmalara ve ölümlere sebep olan tüm ihmaller, sebepler ve etkenlerin her zaman polis raporlarında yer almadığına işaret eden Yarkıner, odalarının yaptığı incelemelerde, çarpışmalarda resmi kurumların da ciddi hatalarının olduğunun görüldüğünü ileri sürdü.
Yarkıner yaptığı yazılı açıklamada, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın yolların kötü olduğunu kabul ettiğini, sürücülere daha dikkatli araç kullanmalarını tavsiye ettiğini ifade ederek, bu tavsiyelerin yeterli olmadığını söylemenin ise görevleri olduğunu kaydetti.
Bakan Arıklı’nın trafik güvenliği maksadıyla alkollü araç kullananlara hapislik cezaları verileceği hususunda yasal düzenleme yapılacağı söylemlerini anımsatan Yarkıner, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“3 ayda trafik çarpışmalarında hayatını kaybedenlerin sayısı geçtiğimiz yıllarla mukayese edildiğinde artmakta olduğu görülmektedir. Dikkatsiz sürüş, alkol ve aşırı sürat ile ilgili cezalar zaten vardır, bu cezaları artırarak trafikte yeterli güvenlik sağlanmasını umut etmek devletin çağdaş regülasyonlara uyum konusunda acziyetini göstermektedir.”
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığının daha otoriter olması için alınması gereken teknik tedbirler olduğuna işaret eden Yarkıner, AB, BM ve Türkiye’de yasal hale getirilmiş önlemlere değindi.
Yarkıner, ihtiyaç duyulan tüm teknik hususların Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığına 2019 yılında sunulduğuna dikkat çekerek, bu unsurların tadil edilerek güncellenmesi ve yasallaştırılmasının sağlanması gerektiğini vurguladı.
Yarkıner açıklamasında teknik unsurlara dikkat çekerek, önerilerde bulundu.
Yolların güvenlik zafiyeti belirlenerek, gerekli uyarı levhaları konması, mevcut risk uyarısı yapılması ve hangi hız limitlerinde kullanılacağı hususunda tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Yarkıner, “Ülkemizde bölünmüş yollarda dahi 90 derecelik açı ile uyarı levhası olmadan 100 km/saat sürat ile bu yolların kullanılması güvenli değildir.” dedi.
Araçların yeterli yol güvenliğinde olmadan trafiğe çıkmasına müsaade edildiğini söyleyen Yarkıner, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Araçların sınıfları belirlenmeli ve sınıflarına ait tip onay şartlarını karşılayabilmeli ve muayenelerde ve yol kontrollerinde bu hususlar aranmalıdır.
Ağır araçlarda (kamyon ve otobüslerde) yardımcı fren yasal hale getirilmelidir ve muayenelerde kontrol edilmelidir. Muayenelerde hız limiti uygunluğu için tüm kara yolları kontrol edilmeli ve risk oranlarına uygun hız limiti belirlenmelidir.
Genel güvenlik regülasyonu (dikkatsiz sürüş, alkollü araç kullanma ve aşırı hız) standartları yasal hale getirilmeli ve araç ithalinde, yol kontrolünde ve periyodik muayenelerde bu regülasyonlara uygunluk aranmalıdır.
Araçlarda kör nokta zafiyeti, ülkemizin haricindeki ülkelerde, özellikle ticari araçlarda (insan ve yük taşıyan) kör nokta sorunu ortadan kaldırılmıştır.
Takometre yasallaşmalı ve yol denetimlerinde de araç seyir süresinde hız limiti aşımı olup olmadığı kontrol edilmelidir.
Yük limitleri, araç boyutları, ağırlık, aks ağırlığı, araç yüklü ağırlığı, boş ağırlık gibi tanımlar yapılmalıdır ve kontrol edilmelidir. Mevcut tanımlar doğru değildir.
ATV tanımı doğru değildir. ATV’nin sınıfı da yasalarımızda belirlenmemiştir. ATV’nin tarımsal traktör ehliyeti ile kullanılması da doğru değildir.”
-Araç sınıflarına göre hız limitleri belirlenmeli
Yarkıner, araç sınıflarına göre hız limitlerinin belirlenmesi gerektiğine de işaret ederek, fren etkinlik değerinin de tip onaylarına uygun olup olmadığının yol ve muayene istasyonlarında kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı.
Yarkıner şöyle devam etti:
“Yolcu taşıyan araçlarda yangın riski önlenmelidir. Bununla ilgili BM 118 numaralı regülasyonu bütün dünyada aranmaktadır. Öğrenci servislerinde kamera ve yolcu terk sensörleri kullanılmalıdır. GSR (genel güvenlik regülasyonu) Bu husus 2023 yılından itibaren AB’de, Türkiye ve BM’de yasal hale getirilmiştir.
Yaya çarpma önlemi, hız limiti ve hız tabelasına uyma önlemi, fren verimliliği denetimi, öndeki aracı takip mesafesi önlemi, yol takip sistemi, kör nokta zafiyeti gibi sürücülerin yaptığı yaygın hataların giderilmesine yönelik teknolojik sistemler araçlarda yer almaktadır ve imalatçılar da bu regülasyona uygun araç imal etmektedirler.
Ülkemize ithal edilen araçlarda ya ülke içerisinde veya ithal sürecinde üstyapısı değiştirilmektedir. Üstyapı aracın statik ve dinamik (yol tutuşunda) önemli etkendir ve mühendislik tasarım / uygunluk gerektirmektedir. Bu husus yasal hale getirilmelidir.”
Alınması gereken diğer önlemlere de değinen Yarkıner, hız radarlarının tek başına yeterli güvenlik tedbiri sağlamadığına işaret ederek, “Mevcut hız radarlarının tadil edilerek hareket halinde hız, aks ağırlığı, toplam ağırlık ölçümlerini yapabilecek ve raporlayabilecek hale getirilmeleri gerekmektedir.” dedi.
Trafikte kangren olan sorunun mühendislerle çözebileceğine işaret eden Yarkıner, aksi takdirde yapılan veya yapılacak yasaların hem maksadına ulaşmayacağını, hem de sorunu daha da artırabileceği uyarısında bulundu.